30.09.2013

ARICILIK VE GÖÇ, EYLÜL AYI BİTTİ...


2013 Arıcılık sezonu bölgemizde bitti. Kurak bir mevsim yaşadık.Havalar soğudu, yağış olmadı püren açmadı, tüm bunlar yetmez gibi yanımıza 100 den fazla koloni indirildi ve biz bayağı bir sıkıntı çektik,kovan veya ruşet açamaz olduk. Zaten bahanede arıyorduk, arılarımızı toplama fırsatı bile olmadan göç yaptık. Belkide hayatımdaki en acayip nakil, hiç hazırlık yapmadık, ne kapak çaktın nede bir şey. Araba ayarladık mesayi sonu arılıga vardık yükleme başladı, eskiden bayağı kasılıyrdum, sonuçta her şey olacağına varıyor....
Nakili ısuzu kamyonla yaptık ve yükleme yapılırken araba başında durmadım ruşetleri yükledik kovanların hepsi yüklenmedi, geç kalmamak içinde aktara filan yapmayı düşünmedim. Oldukçada erken yola çıktık, 21:30da yoldaydık. Yaklaşık 17 saat sonra Mersin Aydıncık'ta arıları indirmeye başladık.
Yolculuğumuzun en zor bölümü Karaman'dan sonrası, Mut'a inerken 20 km rampa in, sonra Gülnara tırman, yaklaşık 80 km yol ikibuçuk saatte geçilmiyor....
Kanyoncumuz buda yolmu demeye başladı, virajları dön dön, yav az önce bu virazjdan geçmedikmi demeye başladı.
Yollara bakın, en solda virajın devamı var::))
İnin,bitmez, çık çık bitmez......

Kamyoncu bilal abi bir elinde direksiyon bir elinde kamera yolları ve virazjları kayıt etti::))
Nihayet arılıktayız, haşat olmuşuz, 17 saat otur dur, robot gibi::))
Arılar indi malzemeleri nereye indirelim plan yapılıyor. Geçen sene ilk defa akdenizde kışladık bazı şeyler yaşadık...
Her taraf çiçek, sıcaklık 15 derece altına düşmüyor, göremediğimiz bir şey vardı bu sıcaklık ve çiçek içinde arılar baharda açlıktan ölmek üzereydi...
Polen sıkıntısı yok, besleme işini bu yıl sıkı tutuyoruz, Gebze den şimdilik kullanılmak üzere 5 çuval şekerde getirdim. Şu an itibari ile kovan ve ruşetlerde fazla stok var ve bu yıl 1.5 ay öncesinden akdenideyiz.
Ekrem arabayı durduruyor malzemeleri buraya indirelim....
Arabada İlhami abi ve Ali Çabuk var. Sağ olsunlar çok kısa sürede indirme ve yerleştirme bitti.

İlhamiabi kovan ve ruşetleri açtı, çok enterasan, arılar 17 saat yoldan geldi ve açıldıktan sonra kimseyi sokmadı::))
Ekrem bir tenekemi bal getirdin diye hayıflanıyor, bu balı getirene kadar ne filimler çevirdik nerden bilsin ki, genede kalfamız sağ olsun::))

Arıları indirdikten sonra balık ziyafeti vardı...
Bazı ruşetlerde çıtaları eksik olanlarda kaymalar olmuş, ertesi gün sıradan elden geçirdik.
İşler bitince sanal alem başladı. İlhami abi nette....
Ertesi gün tahta lazım, komşu dediki benim marangoz Muratta tomruklarım var, inşaatlara biçtirecegim dedi. Yav bir iki tanesi bize lazım,aman gözünüzü seveyim onlara göz dikmen::)) Ben tomruklara ellemem diye söz verdim...
Arkadaşlarımız gerekeni yaptılar.
Üç tomruğa el koyduk::))
Hemen biçime geçildi, istediğim ölçülerde biçildiler .3x12,5x2.5 ebtına 70civarında tahta...
İşleri yoluna koyduk biretrafı kolaçan ettim. Çoraplı inek ve kızı, biz gittiğimizde bu kız bebeydi, şimdi anasına neredeyse sol çekmek üzere maşallah....

Bazı açan keçi boynzları var, benim gördüklerimin daha 10 günü var, ama yapraklarda basra var, burada balsraya şirin diyorlar...
Meyveler süper,gözünüz doyuyor, tabi midenizde::))
Greyfurtlar yıkılıyor....
Bir başka nar cinsi...
Olmaya başlamış portakallardan birisi, o şimdi yok....
Maşallah diyorum berekete bakın...
Hünnaplarda güzel vermiş, dalları çekmiyor, hafifletiyorum...
Hünnap elma olan her yerde yetişir demişlerdi, sizinde elmanız varsa, bu bitkiyi de deneyin derim, nefis tadı var.
Yaban mersini, maşallah...
Daha olmamış acı be...
Geçen sene geldiğimizde eçmek üzere olan sarı çiçekli ot, bu yıl yeni açıyor, yaklaşık 2 ay açık klacak.
Buralarda kokar ot diyorlar arılar çok polen alıyor.
Hayıt ağacı, çiçekleri iki ay devam edecek...
Hayıt çiçeği.
Pazartesi gidip vida aldık, Gebze'de aldığım vida unutuldu. Yeniden vida aldık.
Akılı vida denilen hem delip hem vidalayanı, kısa sürede aparatlarımız agaca takıldı. Sarzlı matkabımı getirmiştim, birde 8 lik lokma aldık...
Montajda ekipman olduğunda çok rahatlıyorsunuz...
Bir taraftan ağçları sıfırlıyoruz, başlangış sarı boya tarafı ve bu boyalar sehpada karşı karşıya gelmeliki, ayaklara geçen aparatlar tam birbirini karşılasın....
Benim işim oldukça zordu bu sarı boyaları yapmak zorunda kaldım, sipreyle boyadım...
Ekrem de vidaları sıktı işte...
 İlk montaj, yük tahtaya biniyor, tahtada yükü U şeklindeki parçayı tutanara demire aktarıyor, sağa sola yatabilmesi için boru içinde kalacak demiri agırlığın katlaması gerekiyor, biz bu demiri U yapabilmek için boru kullanıp katladık, o kadar uzun olmasına rağmen katlarken zorlandık, yük ise 12 cm lik bölümü katlamalı ve bu katlanacak demir sayısı üçlü ayakta 6 demirin 12santimden kaç kşlo yük katlar bende merak ediyorum::))
 Çok basit arı sehpası, sabit arılığım olsa böyle bir sehpa düşünmezdim, benim durumum ortada, nezaman nerede olacagımız belli olmuyor.

Bu sehpa işine başladık, her kafadan bir ses çıktı, önüne gelen sehpalarıma kulp takmaya başladı, artık cevap verebilirim::))
Bir işi bilen yapar.
Az bilen akıl verir.
Bilmeyen eleştirir.
Yapamayan çamur atar.
Bunlara yenileri eklenmiş, onlarıda kullanmalıyım::))
Bilen yapar, az bilen öğretir,bilmeyen yönetir,hiç bilmeyen denetler....

Aparatları takılan tahtaları arılığa dağıttık.
Ayakları kaldırdık tahtaları taktık, akşam karanlıkta operasyon yapılacak. Bu sehpa modeli ne kadar yük yüklerseniz sağlamlaşan bir yapıya sahip, ne kadar agır yük koyarsanız, o kadar yere oturur ve kıpraşmaz...
Boşken ufak bir hareketle dengesini bozup devire bilirsiniz, iki tahtayı birbirine katlayabilirsiniz, yüklediğinizde kendi kendine sağlamlaşan bir model...
Sonuçta bahardan beri yapamadığım sehpalarım bitti, söküldüğünde fazla yer kaplamayan, kurulumu pıratik, ben tasarlamışım, ortaya herkes konuşur ama ürüne gelince herkes topu taça atıyor....
Arılığın arkadan görünüşü, deniz manzaralı ama bu resim niye ters yüklendi anlamadım::))
Arılar sanki bahara çıkmış gibi yavruya girdiler, polen geliyor, geceleri 12 dereceleri görmüşlerdi, burada geceler 20gündüzler 30derece, sanki bahar gibi, inşallah geçen seneki hatalarımız olmayacak, bahara hedeflerimi tutturmak istiyorum.
Bu arada bu haber yapılmadan tüm arıları gece sehpaya aldık....

23.09.2013

ARICILIK VE SONBAHAR

Püren. Dün ormanı bir dolaştım, yağmur yağmasına rağmen pürenler uyanamadı ve havalar soğudu, en az 1 saat ormanda dolaşmama rağmen açmış tek bir püren görebildim.
2013 Yılı mevsim olarak iyi geçmedi, mevsim başından sonuna kadar en azından Marmara bölgesi hep kurak geçti.
Böyle bir sezonu daha önce yaşadım. Püren bu gün açar yarın açar derken kışa girmiştik. Bu saatten sonra açacak püreninde arılara faydası olmuyor, kontrollerimde arılar yavruyu kestiler, ilk defa bu yıl kovanların 4 tanesinde terk vardı.
Sıcaklıklar gündüz 20 li dereceler düştü, geceleri önümüzdeki günlerde 12 ila 13 derecelere düşüyor.
Bu yıl oldukça sıcak oldu, az bir yağışla havalar birden soğudu, bu arada eylül ayıda bitmek üzere.

Arıcılar ne yapmalı derseniz şoklanmış poleni olanlar kek ile yoğurup arıya polen ve kek sayesinde biraz daha yavru yaptırmalı. Uzun süren kuraklıklarda polen sıkıntısı oluyor, polen olmadığında yavruda olmaz. İçerideki stok polen bitene kadar bir nebze yavru devam ediyor sonra yavru duruyor.

Bana göre bu yıl bölgemizde kış arısı sorunu olacak, kış arıları olmadığında kovanlarda bal olacak ve bahara balı olan arılar, sönmüş olarak çıkacaklar...

Pürenlik alanlarda son durumlar böyle, kavruldular, açık yeşil olanlar ise baharda açan deli yılgın soluk olanlar sonbaharda açanlardı.


İlk dafa bu yıl erkenden meşelerde sap sarı olamaya başladı ve yaprakları havalarda uçuşuyor. Bu kadar erken sararım gazel dökmezlerdi, kuraklık meşeleride vurdu.

Ormanda gezerken bir açmaya çalışan pürende buydu, açarken yanmış ve bir taraftan açmaya çalışıyor ama işi bitmiş, canlılık yok, o kadar yer dolaştık, gördüğüm iki pürenden biri.



Kuraklıktan dağ taşın son hali. Sanki kış gelmiş kar bekliyouz.

Pürenler kurak olsada çam gibi yeşil kalıyorlar, meşeler ise anında kızarıyor.

Açan püren. Yolun ortası tepe bir yer suyu nerden buldu anlamadım gitti.

Cumartesi arılıkta çalışırken bir avcı geçiyordu, köpeğini bağladı niye bağladın dedim senin köpekler boğmasın, dedim bunlar enik boğmazlar sesimden tanımış, belediyede bir işi vardı yol göstermiştim işini halletmiş.
Yanıma geldi abi işlerimi hallettim sağol dedi. Sonra sana kuş vereyim mi dedi, dedimki fazlaysa ver, bir kaç arkadaş avlanmışlar geri dönüşte bana denk gelmesi iyi oldu yükünü hafiflettik::))
Ben bir kaç bıldırcın verecek diye bekliyorum poşeti bana verip gitti...
Bıldırcın avı en basit avlardan biridir desem yeridir.
Yıllar öncesi, 15-16 yaşlarındayım, Bursada Halil Bozca abim var, kendisi Yenişehir'li. Dediki hafta sonu ava gidiyoruz gelirmisin dedimki gezeyim bari geliyorum. Ben babamla 7-8 yaşındayken ava giderdim tabi şimdilerde fırsat bulamıyoruz avcılıkta acayip bir tutkudur. Neyse hafta sonu bir gurupla ava gittik.

Gurubun içinde bobinajcılık yapan Kemal abi var büyük avcı diyorlar. Ben ise tüfeksiz avcıların yanında dolaşıyorum. Kemal abi iki kuşak fişek attı birbıldırcın vuramadı, vuramadıkça hırs yaptı ne yaptıysa olmadı. Halil abide bayağı bir fişek harcadı ondada tık yok ben kuduruyorum, herkesten çok ben hırs yaptım bıldırcını nasıl vuramıyorlar diye, en son akşam üzeri Halil abinin 5 fişegi kaldı bir kaç kez tüfegi istemiştim, al dedi. Köpeksiz av yapıyoruz tarlalarda geçerken bıldırcın kalkıyor bolda bıldırcın vardı. İlk atışta bıldırcını düşürdüm, ikinci atışta gene düştü derken beşte dört yaptım fişek bitti, herkesin gözü bendeydi::))

Resimleri görünce avcılıkta iyisin gibi facede yorumlar geldi, bu anımı onun için yazdım. Bıldırcın vurmaya ne var. Bıldırcın ve arı kuşu en basit avdır, günümüzde arı kuşu vuramayan arıcılar var, onlar kendilerini götürüp Ümraniye olimpik yüzme havuzuna atsınlar.....

Bıldırcınları yoldum, içlerini temizleyip yıkadım, nasılda yağlanmışlar sonra ızgaraya dizdim. Hafta sonu oldukça güzel yedik::))


Bu resmin altına ne yazayım diye bayağı düşündüm en iyisi anladığı dilden yazmalı. Sayın Seyis,(at bakıcısı) bu ata iyi bak, yemeden içmeden kesilmesin ve hareketsiz yatmasın.....

Kışın beni bulamayacaksınız iyice beslenin aç kaldığınızda bahara çıkacak yağlarınız olsun::))

Bu yıl arı kuşlarıda kuraklıktan dolayı havalar sıcak gitdince sanki geç kaldılar. Geri dönüş için acele ediyorlar oldukça kalabalık sürüler geçiş yapıyor bazıları nedendir bilinmez, düşüp ölüyorlar, bende ölenleri toplayıp köpeklere ikram ediyorum. Çakal acayip oldu, arı kuşundan bıktı desem yeridir.

Çakal ışıl ışıl oldu, baharda çelimsiz bakımsız halsiz vaziyete idiler. Yemediği yok, her şeyi yer, dün patlıcan közlemesi verdim onuda yedi::))

Bahçe hala zindeliğini koruyor, havalar soğumaya başladı ürünlerin büyüme hızı düştü, bazı sırık domatesler 3 metre böy attı, seneye kısmet olursa kendime başka rakip bulacağım, bu yılki bahçe rakibim çok hafif kaldı....

Havaların soğumasıyla ürünlerde küçüldü. Hasada devam ediyoruz.
Arıcıların çok dikkat etmesi gereken işlerden birisi yangın. Hemen alt tarafıma bir arıcı geldi yılların arıcısı. Bu resimde yangın ormana girmek üzere olan bölüm var, bu noktada ormana sıçramaması için çok çaba harcanmış çünkü yapraklı dallarla söndürme çalışması vardı, benim arılar bunun 300 metre üstünde. Köy boş olmasına rağmen dibimize arı indirildi, yağma çok kovan açtınızmı arkanızda sürü dolaşıyor. Bu tarladan her gün iki sürü geçer anız yerle bir olmasına rağmen her yer kuruydu bu anız nasıl yanıp bu kadar büyüdü merak ediyorum. Çok ucuz atlatılmış....
Bazı kovanlar bayağı yanmış durumda. Yangın esnasında alçaktan uçan arılar büyük ihtimal yok olmuştur.
Arılığın arka tarafından görüntü. Geçenlerde bir sürü arı kuşu bu ağaca konmuşlar, benim arılıktan hareketleri görünüyor sesleride duyuluyordu, öyle güzel dalış yapıyorlarki arıyı kap ağaca kon ye yeniden dal, gidip mudahale ettim arı kuşu sürüsünü yolcu edeyim diye arılığa girince bu görüntülerle karşılaştım. Muhtarın yardımcısını aradım böyle bir durum var, ne oldu haberiniz varmı diye, dedilerki arıcı kendisi arılıkta çalışırken yanğın çıkmış bize telefon etti traktörle su taşıdık ucuz atlattık dediler.
Komşu arılıkta 100 taneden fazla arılı koloni var, inşallah bu kurak geçen sonbaharda işçi arılar fazla zarar görmemişlerdir. Yakın arılıklar arıcılar açısından iyi degil, kovanlarla istediğiniz gibi oynayamazsınız...

Ahırda yaptığımız tohumlamalardan yumurtaya giren ana arılardan birisi....
O bir saf anaç....

Bu hafta sonu Furkan Emre benimleydi. Bol bol orman havası aldı, bol miktarda atış egitimi yaptı, iki günde 3 kutu fişek bitirmiş....

Toparlanma işleri bitti sayılır kontrollerin geneli bitti, çok az müdahale edilecek ruşet ve koloni var. Kime ne yapılcak notları aldım. Ruşetlerde kontroller esnasında içeri girin eşek arılarının ölüsüyle karşılaştım. Bunları öldürüken kim bilir kaç tane işçi arı öldü, eşek arısını sarıp yumak yapıyorlar ama yumağın içinde eşek arısının çenesi giyotin gibi tuttuğu yeri kopartıyor. Havaların birden soğumasıyla birlikte sarıca ve eşek arılarına bir hal oldu, artık yoklar. Bu hafta sonu uçan eşek arısıgı gördüm ama toplasan 10 tane çıkmazdı...

Kuraklık, sıcaklık, eşek arıları ve sarıcalar arılara çok zor anlar yaşattı diyebilirim. İlk defa bu yıl kışa girmeden 4 kovanda terk var dün tespit ettiğim. Bu dört kovandan birisi arılıkta tek kafkas F1 vardı şimdi yok, başka kovanlardan daha önce yavru takviyeside yapmıştım. Bal sorunuda yoktu, köpük ruşetteydi sıcaktan olabilir ama altında oldukça büyük havalandırma vardı. Son baharda ana arı kutu terki olur bunu önlemenin imkanı yok ne yaparsanız yapın arı terki kafaya takmiş ise bir yolunu bulup terk edebiliyor, buna ana arı ızgara takmakta dahil. Çok sayıda kutu olan bir arılıkta çiftleşmesini beklediğiniz ana arı olabiliyor, böyle bir kutuya yavru veremiyorsun arı veremiyorsun, dolatyısı ile çıkışına ızgarada takamıyorsun, bu kutu terk ediyorsa, çıkışına ızgara koyduğunuz kutuda terk edebiliyor yaşadıkça neler görecegiz neler...
Oğul mevsiminde, oğullar nasıl birleşiyorsa terklerde de aynısı oluyor. Kutuya ızgara taktınızmı, işçileri terk edip, analı terke karışıyor, kutuyu açıyorsunuz işçi yok sadece ana arı içeride dolaşıyor::((

Kutuların terki degilde, kovanların terki sonbahar ve kışın arı ve arıcılar adına iyi geçmeyecegini gösteriyor.

Hafta sonu Furkan Emre bize eşlik ederken, bırldırcın yemeye eşlik etmedi, zamane çocukları bıldırcından ne anlar sucuk salam sosis desen ne olduğu belli olmayan yiyeceklere bayılıyorlar::))
Furkan'a kasap sucuğu ızgarası yaptım....


Pazar günü menüsü ızgrara bıldırcın ve sucuk, közlenmiş bahça patlıcanı, bahçadan biber domates salataya gel..........
Arıcılığın bu bölümüne bayılıyorum, her şey doğal beya....