ARICILIK VE BAL HASADI 7/8/2016

 7 Ağustos 2016 günü bal hasadı ve sağım işlemi için plan yapıldı.
Biraderim Ramazan geçmişte iki yıl arıcılık yapmıştı onuda çağırdım. Ramazan neredeyse kayış atıyordu abi bu hafta final yapıyoruz dedi hayırdır ne finali dedim. Abi haftaya av sezonu açılıyor, çoçukları son kez piknige götüreceğim, birde kuzu almıştım çoban yakında bu koyun olacak demiş. Tamam dedim finali ovacıkta yaparsın, biz her ne kadar keçi sever olsak ta kuzuyu hiç bir zaman yabana atmadık ki :)
Sonunda anlaştık kuzuyu kestirip Ovacık'a getirdi :))

Hafta içi ise son tur tohumlanan A Lisanslı kırşahinlerin bire bir kopyaları vardı onları 6 gün sonra açıp yumurtaya girenleri belirledim.

 Bu görüntü damızlık üreticisini na kadar mutlu eder siz anlayamazsınız. Kılavuz yumurtalar basılmış...

Göçmenler tarafından Bulgaristan'dan getirilen domateslerin şekli bir acayip. Sadri abi fideyi verirken bunların domatesi çok iri olur demişti, onlar geçen yıl bir domates tartmışlar 1 kilo gelmiş :))
Şu an , tek domates ile 1 kiloluk rekoru kırmaya hazırlanıyoruz :))

 Gelelim hafta sonu bal hasadına.
Arıları şileye bırakmıştık kestane balına en son gidip ballarını aldık, peşinden Trakya'ya göndermiştik.
Arıyı indirmeye gidemedik, kontrolede gidemedik, getirilirken İlhami abinin kardeşi ve oğlu gitmişti, temmuz sonu getirdiler yani bir hafta oldu arılar Trakya'dan geleli...

 Arılar güzel bal yapmış.

 Sırsız bal yoktu.

 Balın sırlı olması sağım sırasında işlerin uzamasına neden olur.

 Bereket sır işi İlhami abi ile biradere yıkıldı...

 Her yuıl olduğu gibi maskesi bal hasadı yapıldı.

 Videolarımız çekildi.
Geçtiğimiz yıl Yusuf Şimşağın arılığında 35 ayrı kovanın videosunu çekmiştik.
Üç beş video yayınlayınca ileri geri konuşanlar olmuştu kardeşim bu ne ısıtıp ısıtıp yayınlıyorsun  diyenler olmuştu, adamın kafa basmayınca ayrı ayrı videoyu aynı video sananlar vardı sepetledim gittiler. Geçen yıldan en az 20 videoyu yayınlayamadık bahar geldi.

 İlhami abiye bir poz vir dedik surata bak :(

 Poz böyle olmalı ne o mahkeme duvarı gibi...

 Emin bu yıl çalışmadan yoruldu, hiç böyle değildi bu çocuğa ne oldu hala anlamış değilim.

 Biraderin kamburu çıktı ama pes etmedi...

 Birde bu arıcılık malzemesi yapanlara acayip gıcık oluyorum. Bizim sır bıçağı geçen yıl Beykozda kalmıştı bu yıl bıçak yok, İlhami abi yeni bıçak aldı, sanki sır bıçağı değil sır çakısı, çıtanın yarısına kadar boyu var.

Sır bıçağı çıtadan en az 5 cm büyük olur, işi bilmeyen malzeme üretiyor.
Bıçağı yapan elime geçirsem rezil edeceğim adamı...
Sır bıçağı iki çıta üzerinde çalışır, çıtadan aşağıya indiğinde peteğe dalar bir turda kesilecek alan defalarca kesilmek zorunda kalıyorsun.
Tam bir rezillik yani. Bıçak 10 cm uzun olsa kaç para farkeder, bir malzeme işini görmüyorsa ne kadar ucuz olsa bir işe yaramaz...
Bıçak ucuz mu? onuda bilmiyorum tabi bu arada ilhami abi alıp geldi..

 Trakya'ya giderken bazı kovanlara erkek çıtası girmiştim petek örülmüş ama bir kovan haricinde erkek atılmamış.

Bilindik bir arının erkekleri daha sökülmemiş bir kaç gün içinde bunları erkek kovanlarıma alacağım.
İş arasına iş sıkıştırmakta üstüme yoktur, bu erkekler gene ayarlarımı bozdu, ne kadar çıkarsa şansımıza bir tur daha azda olsa suni tohumlama yapacağım görünüyor.

 Sırcılar sırlardan bıktı...

 İlhami abi sanki cümbüş çalıyor, çıtayı tutuşa bakın.

 Bir  bal hasadı daha bitti...
Sırlı bal.

 Allah olana bereket versin.

Arıcılıkta ana arı ızgarası kullanımı çok önemli, temiz ve uğraşmadan bal hasadı yapılır.

Bal hasadı ve sağımının sonu, balların tenekelere alınması.
Bir yıl beklenen ve özlenen görüntü bu...
Bu sahneye kadar geçen süre acılar anılar balın akışı ile unutulur :)

Kuzuyu ızgara yapacaktık ama zaman sorunu olduğundan kuzuyu fırında yaptık :))
Sezonun ziyafetini kalfamın adına da yiyip açmış bulunuyorum. :)

3 EYLÜLDE 2 ÇITA BÖLÜNEN ARILAR 2013...

Son günlerde ilginç şeyler oldu, arısını söndürüp arıcılığı beceremeyenler, gerçek arıcılara akıl veriyor. Bir söz var, bilmiyorsan sus adam sansınlar diye...
Tabi bu sözün bir kaç versiyonu var, bunlara bir yenisini ben eklemek istiyorum, bilmiyorsan konuş arıcı sansınlar...
Dün birisi arıları aşırı beslemişim, diye yorum atmış, bir başka yorum ise böldüğün arıların hepsi bahara sönecek diye yazmış.Attım listeden birde engelledim. Adam arılarını yaşatamamış, söndürmüş arısı yok, başkasının arıları hakkında ileri geri konuşuyor.
Bildiklerinizi laf ile değil saha çalışmalarınızla paylaşın bakalım eksiklerimizi tamamlayalım...
2013 Yılı eylül ayında Dr.İsmail abimin, böldüğüm iki kovanın videoları var aşağıda bir izleyin 2 çıta arılar nereden nereye gelmişler. Şimdiki böldüğüm arılar bunlardan daha kuvvetli ve hala dengelemeleri bitirilmemiş....
Hala arılıkta 10 çıtalık koloniler var yavru devam ediyor...

Arıcılar masada değil, sahada yaptıklarını konuştursunlar...

Bazı videolar, yutup yasağı vardı dailymotion video sitesine yüklendi arada bazı videolar onun için eksik.

3 Eylülde bölünen arılar

 

 6 Eylül

 12 ekim 2013 20 ekim
26 ekim 2013 12 ocak 10 kasım yayınlanan 17 Şubat 2014 1 Mart 2014

Ben Nisan ayında mersinde olduğum için arıların 10 çıtalık halini çekemedim. İlhami abi arıları nisan ayında 10 çıta olduklarında yeniden böldü....

KESTANE BALI HASADI, DÜZCE

Düzce Güven köy, kestane balı hasadı, Engin Altın abimizin arılıklarından birisi. Engin abinin köyde üç ayrı arılığı var, birisinin bal hasadını yaptık. Gerisinin kendileri halledecekler, ekip komple yeni arıcılardan oluşuyor, gerekli bal hasadı eğitimi uygulamalı olarak verildi, gençler çok yetenekli...

Engin bey yeni arıcılardan, geçen yıl arıcılığa başlamıştı bu yıl ilk bal hasadını yaptık. Köyde başka arıcılarda var onlar bal alamadılar. Hatta bu yeni arıcılara kurs veren hocalarıda bizde sizin arılara geçeceğiz demiş :)

Bir çok kişi aşırı yağışlardan sıfır çekti, engin abinin  arıları 30 çıtaya basmış bunun kuluçkalık bölümünü çıkartırsak arı 20 çıtayı bu yıl kabartmış, bazı ballarda mum kabartmasına harcanmıştır bu husus gözden kaçmamalı...

Arıcıların en mutlu hali kovanlardan bal alma anıdır. Sıradan tüm kovanların bal hasadı yapıldı.

Ramazanda çalışmak oldukça zor, normal şartlarda 3 dakikada bir kovanın katını hallediyordum bu hasatta bir katı 5 ila 7 dakikada geçmişim.Kırmızı gözüken kat, Engin abi tarafından strafordan yapılmış hiç sorun yaşanmadan bu yılı atlattı.
Biz her yıl yaptıklarımızı paylaşıyoruz, bazıları tabiki bizi çekemiyor, çekemeyenler çanak taktırsın ne diyem. Adam hem bizi sevmiyor bizden hoşlanmıyor hemde peşimizi bırakmıyor. İnsanın sevmediği ile ne işi olur.
Engin abi bir yıl öncesi arı alıp onları bölerek çoğalttı, bölmelerede ben ana arı verdim. Eylülde aldığım analardan 2 tanesi gelişmedi diyor onları bölmeyi kafasına koymuş.
Benim anlamadığım konu yeni arıcı bu kadar yol alıyor, arıcıyım diyenlerin bazıları, ana arılarımızı kabul bile ettiremiyor. Arıcıyım diyenlere değil arıcı ne yapmış ona bakılmalı, bu arıcılık çene ile malisef yapılmıyor...
Bizi sevmeyenlerin bizi takip edip ortaya bir şey koyamayıp eleştirmelerine acayip memnun oluyorum...
Bunların benim literatürde isimleri, kervan ugurlayıcısı....

Ben yorulmuştum, İbrahim bende bal hasadı yapmak istiyorum deyince körüğü ben aldım. Körükçülük demeyin çok önemlidir...

İlk gün benim arıların ballarını aldık.
Körük konusunda İlhami abim 10 numaradır.

Seneye görünen odur ki Engin abi kovan sayısını 100 civarına çıkartacak, üç arılıkta yeni bölmeleri var.

 İlhami abi sır konusunda gene 10 numara, adam hiç mi yorulmaz yorulmuyor...
Yorulduğunda ben 10 dakika kestireyim der, kafayı yere koymasıyla birlikte anında uyur, ben ise uyumaya çalıştığımda kıvranır dururum.
Bal süzme işini köyün okulunda yaptık, çadırlarda bu sıcaklarda bal sağanlar Allah yardım etsin....

Şimdi bal nasıl savruluyor onu gösteriyor İbrahim'e.

Melih Ataseven.
Yeni arıcılardan biride Melih, bir yıl öncesi Melih ile forumda kapışmıştık :))
Forumda bir kaç ileti attı, yazıları büyük harf ile yazıyordu, bende dedim ki burada sağır yok küçük harflerle yaz, bana bir posta koydu bende kendisini engellemiştim. Kadere bak, nerede karşılaştık.
Ali abimle barış anlaşması imzaladık diye gülüp durduk..

Engin abinin bal hasadı bittikten sonra Melih ile İbrahim gidip sıra ile kendi ballarını hasat edip geldiler.
Melih ve İbrahim'de Engin abi gibi ilk defa kendi bal hasatlarını yaptılar.
Yeni arıcılar için bu uygulamalı bal hasadı süper oldu.

 Engin abinin petekleri yeni olmasına rağmen hiç petek kırmadan sağım bitti...

 Engin abinin oğlu bala oldukça meraklı bakıyor....

 Sırası ile herkes bal sağımında her işi yaptı.

Balın kazandan kovalara alınması...

İşler bittiğinde bende bayağı bitmişim, oturduğumuz yerden kalkamıyordum:)

 Bu bitki arı sokmalarında yıllardır kullanıyormuş, arı sokan yere bu bitkinin suyu sürülüyor etkili olduğu söylenmekte....

 Bal hasadı yapılmış arılıkta otlayan bir inek, inekte biliyor sakin arıyı. Başka arılıklarda kovan açtığınızda akşama kadar maskesiz gezemezsiniz....

Kestanelerin durumu, İlhami abi kestane ne zaman toplanır tarihini sordu, gogul amcada cevap bulamadık. Durum vahim zannedersem sonbaharda kestane toplamaya gidilecek....
Bir kestane bal hasadını daha geride bıraktık.
Hasattan sonra arkadaşı aramıştım, yarın müsaitsen gel bizim arılarıda götürelim bir daha gel git olmasın, sağ olsun geldi, Melih'lerin evinde iftarı yaptık, ayrılırken bir kasa köy yumurtası verdi :))
 Sonrasında arılarımızı yükleyip Gebze'ye getirdik. Gece evlerimize gittiğimizde neredeyse sahur bitiyordu...

Bir bal hasadı videosu daha buda benim arılardan, videoların devamı var....

HER YERDE ARI VE ARICILIK...

Annem biz ayrılırken elinde bir kova su ile bizi uğurlamaya karar verdi. Annemden ve köyden ayrılırken aldığım resimi sona koymam lazım ama başa koyuyorum. Vedalaşırken Fatih çok güzel bir resim almış...
Mersinden dağıtım izinine gittik diye bilirim bir kaç gün sonra  yeniden Aydıncıkta olacağız...
Evimize giderken köyüme uğradım. Hem annemi ziyaret ettim, hem bir çetin ceviz vardı onu aşıladık, Niğde il tarımda görevli bir veteriner arkadaşım sorup duruyordu ne zaman geleceksin diye, hepsini bir araya getirdik... 29 Mart 2014 günü anlayacağınız, memleketim Niğde Bor Balcı köyündeydim...

 Köydeki evlerimiz, kimseler kalmadı, bizim ev, amcamın evi ve babaannemin evi yan yanalar...
Sabah sabah aşı yapılacak kalem ayarlamaya çalışıyoruz. Arıcılıkta olduğu gibi aşı konusunda aşı yapanlar bilgilerini tam paylaşmıyor. Aşı konusunda Fatih oldukça yetenekli, aşı yaparken tüm detayları anlattı ve uygulama esnasında videolarını aldım, güzel bir aşı videosu yayınlanacak önümüzdeki günlerde, bir toparlamam lazım.

 Aşı da en önemli konu kalem seçimi, kalemler geçen yılın sürgünü olacaklar ve güçlü olmalılarmış...

 Kalem hazırlanışı...

 En önemli detay burada, kalem paralel kesilirken monte edilmeden yan taraftan  da tıraşlanıyor...
Yan taraftaki kabukla bu tıraşlanan yer birbirine yapışıyor ve kabukların bir birini ıskalaması çok zor hatta imkansız dolayısı ile bu aşı zamanında yapılmış ise tutması %100 olacak.
Kalkık kabukta kalemi üstten kaynatıp kabuk içine alıyormuş.
Tüm bunları videoda daha iyi anlayacaksınız...

 Annem kesilen cevizi oduna kesiyor...

 Aşılama bitti, toprak doldurduk yarısına gelince suy döküp çamur yapıldı, üzerine kuru toprak koydu, çamur çatlamasın diye...

Vakit olarak 15 gün geç aşılandı ama büyük ihtimal tutacak...

 Saat 9:45 ve hala hava ısınmadı arı uçusu yok...Bir kovandan arı çıkmayınca annem musluğu kapatmış... Önce o kovanı açtım... Arı sönmüş balı var ama mevcut nufus çok azdı...

Sönen kovanın balları....

Bir kovanda bittik denilebilir 3 çıtaya böyle yavrular atmış. Tüm yavrulu çıtaları alındı, Aydıncıktan gelen bir yavrulu çıta verildi...
Bir çıtayı yarım yamalak saracak arısı vardı, balı yoktu, şurup verdim şurubuda alamaya bilir diye, bir ballı çıtanın sırını alıp yavrulara dayadım...

Yeni gelen arılara invert şurup verdim, burası soğuk ve yavruyu fazla açmasınlar, boş gözlerri bir şuruplasınlar diye...
Bu esnada yola çıkacağımız için zaman yok havada ısınmıyor, getirdiğimiz ruşetleri kovanlara aktardık. Arı uçmuyordu birde yağmur başladı....
Arı aktarım videomuz.... Yutup çalışmıyor dailymotiona yükledim

Arı aktarmak paylaşan: Ali_Turk Köyde erikler armutlar çiçeklenmiş.

Yabani bademler açılmış...
Köyde bunlara biz bayemçe deriz, bademe de bayem derdik zaten...
Bu esnada Veteriner Burak bey ilede görüşmemiz lazım nasıl yapacağız süre az, telefonlaştık ben köye gelirim dedi.

Veteriner Burak beyde köyümüze geldiler, köyden hem ses sanatçısı hem arıcı Şevket Öz de misafirim, bir arısı anasız kalmış ana istemişti onada haber verdim geldiler...
 İnvert şurup yapmıştım onu soğutuyoruz....

 Burak bey arıları merak ediyor, bir iki saat önce aktardığımız arıyı yeniden açıyoruz :))
Burak beyin hanımı arıdan korkuyormuş ve arıları saldırgan. Hanımı bir video izlemiş muhtemelen Yasmin'dir :)) Bu arılardan bul her zaman sana arılar konusunda yardımcı olayım diyor....
Bundan daha sakin arı dünyada yok zaten....
Burak hem inceliyor hem bizim arılıkta arı açmadan bile duramazsın diyor, arka planda Şevket Öz'de aynısı söylüyor...

 Arı uçmaya başladı ama hava hala soğuktu.Burak bey Niğde İl tarımda görevli.

 Veteriner Burak beyin elinden çıtayı zor aldık, ver şunu arıları hasta edeceğiz yeter, bu sene senin arılarda böyle olacak merak etme diye kendisini teselli ettik....

 Sonrasında evin önünde dam deriz biz, damda sohbet devam etti...

 Arıcının sohbeti biter mi.....

Nihayet misafirleri yolcu ettik, daha sonra kendimizi yolcu ettik. Mersin Aydıncıkta 25 derece olan hava, cumartesi Ankara çıkışı Yeniçağ civarlarında -4 derece ve kar yağışı ile karşılaştık. Bu ne anlamadım, İstanbul'a geldik gece 1 derece, ertesi gün acayip soğuk, havalardaki dengesizlik bizi mahvedecek....
Bir gudümsüzlük var ama hala kaynağını bulamadım.....