28.08.2012

DOST ZİYARETİ VE ARICILIK YAPAY TOHUMLAMA


Arıcı Mehmet Yüsel ve babası Sadık Yüsel.

Sanal alemde tanıştığımız Mehmet Yüksel, geçen süre zarfında tanışıklığımız büyük bir dostluğa dönüştü.

Dostumuz, memleketine izine geldi bizde planlarımızı yapıp ziyaret günü Gebze'den çıkıp Bolu Mengen'e gittik. Bazı nedenlerden dolayı bazı arkadaşlarımız geziye katılamadı, memlekette kazak erkek kalmamış desem ayıp olacak, nerde layt var beni buluyor::))

Ziyaretimizin büyük bölümü arıcılık üzerine oldu, zaten başka ne olabilir ki? tabi önceden hazırlık yapılmıştı ve ana arı suni tohumlama nasıl yapılır bunu uygulamalı göstermemiz gerekiyordu ekip olmayınca ben tek başıma göstermek zorunda kaldım::))

Bu gösterme mevzusu akşamları msn sohbetinde esperilerimiz arasındadır.

Mehmet Yüksel, Alman arıcı Bayan Emmi'ye suni tohumlama konusunda yardımcı olur musun bende öğrenmek istiyorum demiş.

Emmi'de sana göstereyim der.

Aradan uzun zaman geçmesine rağmen bir türlü göstermemiş. Bizde bunu öğrendik, bizden kaçar mı::))

Dedik ki Emmi göstermediyse biz sana gösteririz, ekip toplanamadı ve gösterme işi bana düştü. Bende gerekeni yaptım, suni tohumlamanın her bölümünü uygulamalı bir şekilde gösterdim::)))



Ekibimiz geziye fiili olarak katılamadı, dolayısı ile yoğun bir telefon trafiği vardı. Başta Muhteşem abim, Erzincan'dan Vecdi abimiz ve Trabzonda bulunan Yusuf Şimşak telefonla arayıp gelemedikleri konusunda üzgün olduklarını bildirdiler::))


İstanbul'da bulunan Erkan Kaya ise oradaki ortamı kıskandığını, iletiyordu::))


Lütfen kıskanmayalım:)))



Bir gün öncesi Bolu Mengene gidecek Erkek arılar, kafeslendi, bu erkekler yaşamları boyunca hiç dışarı bırakılmıyor, yoksa saf erkek olduklarını nereden bileceğiz.

Gene bir gün öncesi, Bolu Mengene balayına gidecek 3 kraliçe bayıltıp hazırlandı.

Aslında Mehmet Yüksel'in suni tohumlamada teorik bilgisi çok fazla, bunuda bizim sayemizde öğrendi diyebiliriz::))

Biz karşılaştığımız sorunları Mehmete iletiyorduk, Mehmet Almanya'da, Prof.Dr.Peter Schley veya Emmi’ye sorular soruyordu, aldığı bilgileri bize akşamları msn sohbetinde aktarıyordu. Gelen bilgiler çok önemliydi, birisi alet konusunda dünyada sayılı kişilerin başında geliyor, Emmi ise Almanya arıcılar eyalet başkanı, ayrıca 25 yıldır suni tohumla ile saf karniol üretimi yapıyor. Bizim çözemediğimiz sorunların başında şu geliyordu ana arı uygulamaya giriyor, genelde 5-6-7-8. günlerde yumurtaya başlıyor, bazen öyle oluyor ki ana arı yaşıyor 20 gün olmuş hala yumurta yok.

Bunu Emmi'ye ilettik, gelen cevap bizi memnun etti, 25 yıldır suni tohumlama yapan birisinin tecrübelerini bize aktarması çok güzel bir olaydı. Mehmete demiş ki, ben suni tohumlamayı yaparım, 6 gün hiç o ruşet veya kovan kutu fark etmez hiç açmam.
Biz ise uygulama yaptığımızda, ertesi gün ne olmuş illa açıyoruz, merak işte::((

Devamında 6. gün yumurta yoksa Emmi sıcak suyla bal şerbeti yapıyormuş ve yumurta atmayan ana arının kıçını bu şerbette tutup tekrar kovana geri verip gene 6 gün gene kovanı açmıyormuş. 6 Gün geçti gene yumurta yok ise bu sefer 5 dakikalık bayıltma uygulayıp gene 6 gün bekliyor ve gene yumurta yok ise ana arı imha ediliyor. Bu işi 25 senedir yapan birisi bu yıl ilk posta üretimin büyük bölümünü başaramamış. Bu bilgileri duyunca ben acayip rahatladım, bizim başarı oranımız oldukça yüksek. Bu konuda bu bilgiler hiç bir yerde yok, inşallah böyle sorunlar yaşayanlara belki faydamız olur diye bunları buradan paylaşıyorum. Bir saf ana arı ne kadar önemli bunu anlatamam, saf hatların korunması ise suni tohumlama veya izole bölgeyle mümkün. Bir ana arıyı uygulamaya sokabilmek için ne aşamalardan geçiliyor, tüm detayları ana arı doğduktan sonraki 8 ila 10. gün masada birleştirmeniz gerekiyor. Hemen şunu da ilave edeyim, suni tohumlamada başarı ana arı doğduktan sonraki 8-9-10 cu günlerde uygulama yapılır ise, çok yüksek.

Ana arı aletli tohumla, zor değil, kolayda değil, bir sürü detay sıralanıp uygulama aşamasına geçiliyor. Bu işin eğitimini alanlar belkide yukarıda bahsedilen detayları bir araya getiremiyor, bu şuna benzer ehliyet aldınız ama arabanız yok. Araba buldunuz yeterince sizde kalmıyor ve sürüş tecrübeniz gelişmiyor.



Suni tohumlamanın en zor bölümü erkek arılardan sperm toplamaktır, aşırı dikkat ve zaman gerekiyor, mukus tabakası üzerinde çok ince bir tabaka semen veya sperm oluyor. Mukusla temas ettiğinizde iğne tıkanıyor, hatta böyle durumlarda topladığınız sperm zayi ediliyor. Bizim yanımızda 3 kraliçe var ve en az, kraliçe başına 8 mm yada 8 mikron sperm verilmeli en fazla 10 mikron. Cam iğnenin içi 1 mm dolayısı ile dışarıdan iğneyi ölçüyorsunuz 1 cm uzunluğunda sperm toplarsanız bu 10 mikron demek oluyor. Arı spermi, yada semen.



Mikroskopta çalışma alışmayan için çok zor oluyor. İlk başlarda sinir bile olursunuz, hatta gözünüzle daha iyi gördüğünüzü bile iddia ediyorsunuz::) Bu tabiî ki mümkün değil.




Bir ara dedim bu doz yeter, Mehmet diyor abi bu miktar 3 cm olmadı ben diyorum ki oldu, Mehmet diyor ki, abi ben kaç sene tornacılık yaptım orası 3 cm yok::))


Metre geldi, ölçtük 2,5 cm olmuş, hayret hiç yanılmazdım...


Demmekki insan yanılabiliyorrr...




Duran top tekniği uyguladık::))

Duran toplarda ekibin en etkili ismi, Dr.Muhteşem Turunç'tu, kadroda yer olmayınca, yerine Mehmet Yüksel geçti.

Ülkemizde yapılan ilk suni tohumlama aletinin başına şimdi Mehmet Yüksel var.

Açı ve pozisyonları ayarladım sadece yavaş, yavaş girilip sperm verme işi kaldı, bunuda kontrollü şekilde yaptık, iki ana arıya spermleri Mehmet verdi.


Ayılmaya başlayan kraliçe arı. Bu olayı görmek bile insana acayip mutluluk veriyor, mutlu arıcı olmak böyle bir şey. Geri çekemeyenler laf söz ediyor ama olsun, çekemeyenler çanakta taktırabilirrrr...



Ziyaretimiz bilgi alış verişi açısından çok iyi oldu, hele bu iş anlatmakla olmuyor, ayrıca deneyimler devam ettirildiğinde kendinizi geliştiriyorsunuz.




İş bitmiş etrafı toparlıyoruz, bir işçi arı iskeleye yanaşmış derdi nedir bilemiyoruz::))

Doktor olsaydı senin derdini bir sorardık, şansına küs::))


Ayrılık vakti geldi, mesafe uzun olunca gidip gelmekte sorun oluyor. Enes Emin de Mehmet abisiyle vedalaştı.




Dost ziyaretimiz bitti ama dostluğumuz ömür boyu sürsün istiyorum. Ziyaret bitti Mehmet bizi uğurluyor.


24.08.2012

ARICILIK 2012 SEZONU SONA ERİYOR, GEBZE'YE TAŞINDIK




Ramazan bayramının birinci günü, Yusuf Şimşak ile bir yerde buluşacağız. Dinlenme tesislerini geç, dinlenme tesisini fark etmez isen sağ tarafında vericilerin olduğu tepe ve rüzgar gülünden sonraki ikinci köprüde bekle aman bu sefer bari tespit ettiğimiz noktada buluşalım,aman yanlış olmasın::))

Sonuçmu gene hüsran. Sen tüm noktaları atla ve Gebze girişindeyim diye telefon et::((

Benim kayın peder tarafı Trabzon'lu ve buna benze durumlar gayet normal ne yapalım. Yusuf Şimşak'la buluşabilmek için arabayla otobana girmem gerekiyor nasılsa otobanlar beleş ya, bu bayramda girip, önce bayramlaştık, emanetlerimizi verdik, hediyelerimizi aldık ve Dilovası'nı tavaf edip evimize döndük. Dediğimiz noktada buluşsaydık toplam gidiş geliş 2 km yol yapacaktık, böyle 25 km yol yapıyoruz::))

Allahım yarabbim sen her şeyin hayırlısını ver....


Arıcılık sabit ve gezer olarak yapılır, bazı arıcılarda kendilerini gezdiriyor. Bunlardan biriside Yusuf Şimşak arılar sabit ama arıcı gezecek yer arıyor, memleket hasreti ve Karadeniz turuna çıkmışlar hemde bayramda.

Gittikleri yerde bir arıcı kardeşimizde demiş ki bana kutuyla ana arı getire bilirmisin, bizde olur dedik ve bu maceraları yaşadık. Evin büyügü olmaz zor, bayramın ikinci günü öğlen evden çıkabildim, üçüncü gün arılarla bayramlaştık ve çarşamba günü mesai başladı.

Birden Trakya'daki arıları getirelim nasılsa geleceğiz. Ani bir kararla Tekirdağ Sultan köye gittik.


Muhtarımız kani bey varroa mücadelesi yapacak bunuda organik asitle yapmak istiyordu. Bir yanlışlık olmasın istemedim, elimde asit var diyor, elindeki asit ile bu iş olmazdı. Laktik asit götürdüm, orada çözeltiyi hazırladık, uygulama yapılacak körük yok, nasıl kovan açılacak, 5 kişiyiz kimse sıgarada içmiyor, bazen sıgara içenleri körük olarak kullanırım::))


Kani bey bu senin arı aç, dedi bizde iki kovana laktik asit uyguladık, ve nasıl yapması gerektiğini uyğulamalı gösterdik. Uygulamalarımızın videoları var, bir kaç güne kadar toparlayıp yayınlayacağım bu sıra tam zamanı. Resimdeki ana arı karniol F1.



Kolonilerde çok bal var, daha sonbahara çok var, elinde esmer çıta varsa yavru bitimlerine gir yavru faliyetleri azalmış, gerçi yavru atacak yerde yok, son baharda bir çok arıcı bu konuda hata yapıyor, yavru arasına kesinlikle beyaz petek atmayın, nedendir bilmiyorum temmuz ayından sonra ana arı beyaz peteklere yumurta bırakmıyor, analarda esmerlere hasta demekki::))


Arıların içeri girmesini bekliyoruz hava kararmak üzere. Resmin solundaki kişi Kastamonulu arıcı Mustafa abimiz. Kendisi Sultan köye yerleşmiş. Körük götürmemiştik, Kani beyde buradaki körüğünü götürmüş, kovanr körüksüz çakılmaz, en azından bir duman verip biz geldik demek lazımdı olmadı.


Nakliyeci Nazım Çavuş


Nakliyeci Nazım Çavuş.

Aslında nakil işini öne almamızı sağladı. Bir kaç gün içinde memleketine gidecekmiş. Arı nakilleri aynı araçla olur ise resmi işlemlerde daha kolay oluyor. Nazmi abide iğne yememek için arabada bekiyor, gel bir şey olmaz desekte arıların içine girmedi, bir önceki nakilde bir sefer aşı olmuştu.


Arı soksa böyle kovan önünde oturulurmu.


Kani abi körük getirdi ama bayagı hava kararmıştı, arıları çakmadan yükledik, hiçde sorun olmamıştı, en son İlhami abinin bir kovanda kaçak oldu zaten işte bitmişti, arabaya atıp, ipleri çekip yola çıkıldı.



Asıl süpriz Gebze de arıları indirirken çıktı, arıları indirecegiz her taraf arı, nereyi tutsak sokuluyoruz, maskeler çuvaldaydı, hemen maskeleri giyindik bu seferde eldiven yok. Bu yılda yeteri kadar iğne yemiş olduk, ellerim şişti, maskenin içine gece nasıl girdiyse burnumun kemiği hala sızlıyor::((


Alt havalandırmalar filan takmak ne mümkün ertesi gün takarız deyip arıların yanından kaçtık.


Masai bitimi yeni arılığa gitmek lazımdı, düştük yollara. Oda ne Mutlu ördeklerr......



Sitemiz yöneticisi Raşit beyin yazlıktayım. Oğlu Metin beyin hobileri arasında tavuk ve ördek ayrıca akvaryum işi var, akvaryum minicik 800 litre su alıyor, geçenlerde az taşmış ev berbat::((

Bu bizim konumuz değil onu geçelim.

İnsanların üretici olmaları çevrelerinede faydalı olmaları demek oluyor, yada ben öyle anlıyorum, bilmem yanlışmı düşünüyorum.

Burada piliç horoz üretimi var, henüz onların tadına bakmadımda bir kaç sefer organik yumurtaları götürdük, Allah bakıp çekenden ve ikramda bulunanlardan ve ikramları yiyenlerden razı olsun İnşallah


Mutlu tavuklar ver horuzlar. Bu mutluluğu bulamayan dünyada o kadar insan varki. Düşünün ormanın içinde bir köy, köyün bir köşesinde villa içinde mutlumu mutlu tavuklar, bu mutluluğu seyretmek bile acayip mutluluk veriyor insanlara.



Raşit beyin yaramaz köpegi acayip şarlatan bir şey, kendisini sevdirmek için neler yapıyor.


Raşit abimize daha önce iki koloni arı vermiştik, bu kesmemiş olacakki bana iki koloni daha verin, bir gittikki yerleri filan hazırlanmış. Bu esnada bir makina aldım, henüz tam çözemedim, ilk resimleri çekiyorum salakça bişeyler yapıyordu, diyorum bu ne yapıyor, meger panoroma modundaymış, ben makinaya böyle diyorum o bana neler söylendi içnden bilmem::((




Çay kahve faslı bitti geçtik yeni arılıga, alt havandırmaları taktık, daha doğrusu Enes takmıştı::))


Bir tanesi farklıydı onu takamamış diyorki kanal daralmış, dedim onun malzemesi farklı bak bunu tak bakayım, biraz bozuldu tabi::))


Pürenler bu yıl çok geç kaldılar, heralde uzun süren kuraklık bunun nedeni, bazı pürenlerde tek tük tomurcuklar çiçekleniyor ama hemen kuruyor, yağış olmaz ise bu yıl pürenlerin çogu yanıp çiçeklenmeyecek gibi duruyor.


Hayırlısı bakalım, şu an pürene iniş yaptık, bir sezonun daha son çeyregine girmiş buluyoruz.


Enes Emin ise arılarıma sulanıyor, bir çok ruşete destek gerekiyor muş, buradan arı alma planları peşinde ama yedirmezler arılarına iyi baksaydın ne yapalım::)))

19.08.2012

ARICILIK İŞLERİ VE RAMAZAN BAYRAMI GELDİİİİ

Bu yazıyı bayram sabahı kaleme alıyorum. Bayram namazından gelindi çocuklarla bayramlaştık. Niğde de bulunan annemi arayıp bayramını kutladım. Ailenin en büyügü benim ve evden ayrılamıyorum, telefon trafikleri var gelecek olanları beklemekteyim, beklerken birşeyler karalayalım dedik::))


Herkesin Ramazan bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. Nice bayramlara dileklerimle.

Arıcılık kelimesinin içinde o kadar çok şey gizlidir ki, sadece arıcılık dediğinizde karşınızdaki arılarınızı ve balı aklına getirir.

Aslında kapsam çok büyük, arıcılıkta, başta bal, polen, arı sütü, propolist, arı zehiri, bal mumu, bunlar arıcılıkta üretilen ürünler sınıfına giriyor.

Gene arıcılıkta ana arı üretimi ayrı bir dal, bunun içinde saf veya hibrit damızlık üretimi ise ap ayrı bir dal, gene bunlara bağlı olan suni tohumla ise damızlık üretimlerinin olmazsa olmazlarından. Bu bölümün içinde ise erkek arı üretimi işin gene olmazsa olmazlarından. Arıcılığın birçok kolu ayrı ayrı yapılırken biz bir çok konuyu birlikte götürüyoruz. Arıcılıkta çekirdekten gelmek ve sahada olmakla, akademisyenlik arasında uçurumlar vardır, akademisyenlerimiz sahaya inmedikçe bu konuda ilerleme olmayacak ben bunu görüyorum.

Çevreye etkiniz, polenizasyon denilen bitkilerin tohumlanıp meyveye durması ise ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlıyor, henüz tam manasıyla bunun boyutları hesaplanamıyor.

Arıcı ise farkında olmadan yukarıdaki üretimlere dahil oluyor, en önemlisi ise arıcı üreticidir, doğa dostudur.

Resimde Enes Emin niye şaşkın şaşkın gülüyor, biz bunu biliyoruz ama siz bilmiyorsunuz.

Geçtiğimiz hafta yapılan uygulamada tohumlama cihazının başına geçip ilk uygulamaya imza atmıştı. İş bitimi kanat kesmeye gitti, ne yazık ki uygulama gören ana arı kanatsızdı, nasılsa ölecek, ben bunu avantaja çevirmeyi düşünmüştüm kafesleyip günü geldiğinde tohumlama soktuk. Birazda kel başta berberlik öğrenmek gibi oldu ama olsun.


Enes Emin bir unutulmaza imza attı, varroa mağduru bir kanatsız ana arıya uygulama yaptı ve bu ilk uygulamasıydı::))

Hem ilk uygulamada sağlam ana arı riske etmek istemiyordum, sonuç süper....


12/08/2012 Günü uygulamadan çıkan ana arı, 18/08/2012 günü yapılan kontrolde yumurtaya başladığı görüldü, belkide bu dünyada bir ilktir::)))


Bizde sıra numarasını taktık gitti, evet kanatsız engelli bir saf ana arı, bakalım neler yapacak sürekli gözetim altında tutacağım. Bazen sapa sağlam ana arıyı işçiler değiştirmeye kalkarlar bakarsınız 4-5 çıta yavrusu var ama işçiler bir eksiklik bulup ana arıyı değiştirirler bunun eksikliğini fark edecekler mi çok acayip merak ediyorum. Bu olay tam bomba bir haber aslında::))


Eşek arı mücadelesine devam ediliyor, hem tuzak hemde safari şeklinde::))

Yapmış olduğum tuzaklar boş kaldı diye üzülüyordum, tazecik meyveleri yemediler, çürüdükten sonra ziyaretçi alındı, iyi ki tuzaklar işe yaramıyor diye sökmemişim. Bayramdan sonra tuzak sayısı artırılacak, ne kadar çok tuzak kurarsak o kadar fazla müşteri olacak demektir.


Zaim abilerin yöneticisi Raşit abim, sağ olsun arife günü bizi arılıkta ziyaret etti, bir kolide villa yumurtası getirmiş, buna ayrıca acayip memnun oldum::))

Raşit abi şu an eşek arısı mücadelesi yapıyor. Safari bu işte.


Ellen çok ıska geçiliyor, gene kaçırdı. Gidip kepçeyi getirdim, ben gölgeden çıkmıyorum güneş yakıyor.


Eşek arısı kepçeyle çok kolay yakalanıyor, ıska çok zor.

Raşit beye iki kovan arı vermiştik, iki kova daha almaya gelmiş verirmisiniz ne demek abim, bize senin gibi tereyağlı müşteri lazım zaten::))

Hele şu bayram bir geçsin, bu günlerde elimiz kolumuz kalkmaz oldu dedik.

Ramazan dolayısı ile Raşit abinin bahçede henüz bir şey yiyemedim, bayram sonu o işi halledeceğiz.


Arıcılıkta erkek üretimi bazı dönemler çok zor, arılıkta 5 adet dölsüz yumurta atan ana arı olmasına rağmen polen gelmeyince atılan yumurtalar çatlamadan yok edildiğini fark ettim. Polen olmayınca erkek işi felaket zor oluyor, pürenler tek tük açmaya başladı, bir haftaya kadar polen gelmeye başlar inşallah.


Erkek üretimi yapan kolonilere kapalı yavru takviyesi yanında bol miktarda kek ikramı yapıldı, aman devam edin diye.Bu resimler arife günü çekildi. Doğmaya devam eden erkek arılar.

Damızlık her işin başı.

Zaim abinin gurk 10 yumurtayla yattı, 10 civcivle kalktı::)

Benim tanıdığım biri var, yaz kış tavukları gurk olup yatarlar, üç tavuk 1 senede bir civciv çıkarttı, tavuklar iç savaş çıkartmış, bir civcivi paylaşamıyor::)))

Düşünsenize, bir civciv, üç anne tavuk::))

Mutluluk bu olsa gerek, mutlu tavuk anne ve mutlu civcivleri::))
Mutsuzlar örneğe iyi bakın::)))
Bayramınız mübarek ola, nice bayramlara sağlık ve mutluluk ile ulaşmanız dileklerimle.

12.08.2012

ANA ARI DÖLLEME, YAPAY ANA ARI TOHUMLAMAK

Bir arıcılık sezonunu daha dolu dolu geride bırakıyoruz. Bu sezon bal işine hiç girmeyi düşünmüyordum. Bir tarafta ana arı üretimi ve Enes Emin için arılık kurma çalışmalarım, öbür tarafta elimizdeki hatların yedeklerinin alınması gerekiyor, tabi bu iş bayağı bir birikim gerektiriyor. Aynı zamanda çok sıkı bir kayıt tutulmalı, yedeklerini aldığımız ana arıların anaları ve babaları kim bunlar kayıtlarda olmalı.

Bu yıl suni tohumlama konusunda Enes Emin de yeterli bilgileri görsel olarak her turda gördü ve ekibimiz ne zaman uygulama yapsa hep yardımcılık yaptı, bu gün artık, iş başı yaptı::))

Beklediğimden çok iyi. İki uygulamayı Enes Emin yaptı.


Sadri abime bu hafta içi uygulama olduğunu ilettim, günü ve saati verdim katılacağım dedi.

Bundan önceki uygulamadan çok iyi durumda, kendi arılığında çalışmalar yapıp uygulamalar yapmış ve bu gün süperdi.

Geçmişe dönüp bazen bakıyorum bu gün bunu da konuştuk. Bizim dönerci Cahit ustanın dükkanda gece saat 2-3 olmuş bir erkekten bile sperm alamadan dağıldığımız olmuştu. Zerre kadar başarı yok, acayip moral bozukluğu oluyordu, gece ana arı kutularını yerlerine bırak, mos mor bir şekilde evlere doğru yollan::((

Şimdi öylemi, sistem oturdu, herkesin bireysel başarısı da artı, bilgilerimiz şu an doruğa ulaştı ve başarılarımız %100 seviyesine çıktı.


Bu gün gördüğüm en önemli ayrıntı ise Sadri abi bu iş buraya kadar demesiydi. Daha önceleri o kadar motive ve örnek vermeme rağmen kendisine güveni tam yoktu. Bu gün artık belki ufak tefek bilmediklerimiz olabilir ama bu iş bitti demesine çok sevindim.


Sadri abi hala aletin üzerinde geliştirmeler yapabilmek için fikirler sunuyor, en eski alet bende bu aletle yapılıyorsa senin son yaptığın aletler dahada süper. Suni tohumlama işi tamamen çalışma işi, siz ne kadar bu işle ilgilenirseniz, kendinizi o kadar çok geliştirip başarınızı yükseltiyorsunuz. Bu iş bana göre her türlü ortamda olur, arabada evinizin bir odasında, arılığın yanında bir baraka veya çadırda, biz bu tür yerlerde çalışıyoruz. Efendim bu iş laboratuvar ortamında olmazsa olmaz diyenlere duyurulur. Olmaz diyenlere de ayriyeten her türlü bunu ispata hazırım.......


Geçen yıl ürettiğimiz 3 nolu saf karniol, yavru düzeni süper kaç sefer böldüm, 5 çıta yavruya çıktığında hemen erkek yapıyor.

Geçen yıl üretlen safların büyük bölümünü kışın kutularda açlıktan öldürdüm, ülkemizde birçok kovan kışı çıkartamadı, biz kutuda saf kışlatmaya kalkmıştık::((

Birazda bol olunca her türlü şeyi deneyebiliyorsunuz.


Tohumlamaya girecek ana arılar bir gün önce, yani 24 saat önce 5 dakikalık bayıltılıyor.

Tabi burada en önemli konulardan birisi, her ruşette numara veriliyor, içindeki kafesli ana arının kafesine de aynı numara verilmeli,bir karışıklıkta tüm ana arıları kestiriyorsunuz. Aynı zamanda bu numaralar kimin kızı ve kaç numarada kim baba kayıt edilmesi çok kolay oluyor.

Bu yıl ilk uygulama 10 adet ana arı soktum, bir tane başarabildik, 9 tanesi bir şekilde yok oldu.

İkinci uygulamada gene 10 tane, gene bir tane başarı::((

Bir ara üç tane Muğla uygulamaya girdi, iki tanesi oldu::((

Ben bu turlarda bir gün önceki bayıltmaları yapmadım, gaz mutlaka ana arıya zarar veriyor ve ana arılar zarar görmesin istemiştim olmadı.

Birde gazı sudan geçirmiyordum, bu iki unsuru değiştirdim başarı anında fırladı.

Ana arıyı 24 saat önce bayıltırsanız ve ertesi gün tohumlamada dolayısı ile yeniden bayılıyor, bu ana arı 4-5 gün sonra yumurtaya başlıyor.

Ana arıyı uygulamadan önce bayılmaz iseniz, sadece uygulamada bayılan ana arılar 8-9 gün sonra yumurtaya başlıyor.


Bir gün sonra tohumlanacak ana arılar bir poşete konulup karbon gazı veriliyor Co2. Gaz verildiğinde önceden hazırlanmış 5 dakikalık sayaç çalıştırılıyor.


5 Dakikalık süre bittiğinde ana arılar hemen poşetten çıkartılıp sıcak bir ortama alınıyor, çünkü karbon gazı çok soğuk bir gaz.


Yıllar süren çalışmalarımızdaki başarılar katlanarak devam ediyor.

Allah'ıma ne kadar şükretsem azdır, bana çok değerli dostlar, arkadaşlar ve yardımcılar verdi.

Bundan dolayıdır ki, Allah ne verirse, her şeyin hayırlısını versin diye dua ederim.

6.08.2012

ARICILIKTA MEVSİM SONUNA DOĞRU GİDİYORUZ

Enginar çiçeği.
Bu sene enginar üretimim fiyaskoyla sonuçlandı::((

İki adet enginar yetişti, biz koparana kadar ikiside çiçek olmuş. bu mevsimde çok olsa acayip arılar istifade edecekler, bir sürü arı ve böcek tarafından bu çiçek ziyaret ediliyor.






Ağustos ayı zaten sıcak, birde ramazan ayı girince arılıkta gündüz adım atılacak gibi degil. Üretmiş olduğumuz ana arıları akşam üzeri toplayabiliyoruz, sonrasında koştura koştura iftara yetişiliyor. Sonuçta orucun 15 günü bitti, geriye az bir şey kaldı.



Bu yıl çok kurak geçti diyebilirim. Haziranda kestaneye gidildi damla düşmedi, peşinden Trakya'ya gidildi, temmuz ayı bitti damla düşmedi, şimdi ağustostayız, kış iyi olmasaydı her şey kururdu diye düşünüyorum. Bu kuraklığa rağmen pürenler hala canlı, bir yağmur çok şey demek, pazar günü 10 km yakınımıza acayip yağmur ve dolu yağdı, yolu görmek imkansızdı, arabayı kenara çekip yağışın hafiflemesini bekledim, arılığa gittim bizim ormana damla düşmemiş.




Ana arı üretimin olmazsa olmazı erkek arılar.



Bu yıl çok önceden davranıp ürettiğimiz 5 ana arı 3 gün arayla üç sefer beş dakika bayıltılıyor. Bu ana arılar daha sonra erkek yumurtası atıyor. Karbn gazı CO2 ana arıyı yaşlandırıp çiftleşme isteklerini yok ediyor. Literatür böyle, benim ana arılardan birisi literatürü deldi, üç bayılma kesmemiş, birisi çiftleşmeye çıkmış ve şu an işçi yumurtası atıyor. Üçer günlük bayılmalar esnasında ana arı hep kafeste duruyor, en son serbest bırakılıyor. Bundan sonra bu tür işlemlerden sonra ana arıların kanatlarını kesmeye başladım. Sonuçta erkek bu mevsimde mumla arasanız bulamazsınız. Bu yöntemle üretilen erkekler genelde larva veya pupa döneminde alınıp yerine başka kovandan kapalı işçi veriliyor yoksa nesil nasıl devam etsin bu koloni?




Uygulamada 32. sırada yer almış ana arı nedense erkek atıyor, hiç işçi atmadı, kısa zamanda yumurtaya başlamıştı. Tohumlama notlarıma bakıyorum her şey olumlu geçmiş, verdiğimiz sperm neresine gitti anlayamadım. Bu ana arıda erkek üretimine alındı, saf ana arı beklerken saf erkekler üretiyor::((





Bu koloni ise Trakya dan geldi. 5/7/2012 tarihinde arılarımızı kontrol etmeye gitmiştik. Muhtarımız kani bey bu kovan gelişmiyor dedi, kovanı bir açtım, üç çıta kapalı erkek vardı. Dedim ben bu kovanı alıp sana başka kovan vereyim kabul etti. Temmuz başından beri bu arıda erkek üretimi yapıyor.


Bu ana arıya bu mevsimde paha biçilemez::))



Memlekette soyu ne olduğu belli olmayan analara paha biçemeyenler var, Aziz Nesin boşuna konuşmamış birden onu hatırladım::))




Sökülmeye başlamış erkek arılar. Genel olarak anasız kolonilere verilip orada doğup beslenmeleri sağlanır. Sıradan başka kolonilere bu çıtayı verirseniz doğan erkekleri anında kapı dışarı eder, mevsim erkek mevsimi degil. Bu tür koloniler sürekli kapalı yavru takviyesi ile ayakta tutulur ve verilen çıta ara sıra kontrol edilir, verdiğiniz çıtadan ana arı memesi yapılıp ana arının işine son verilebiliyor.



Trakya'dan gelen koloninin ana arısı, görüntü gencecik, fırıl fırıl kovanda dönüyor ama dölsüz yumurta atıyor. Ana arının tipine bakıp ondan manalar çıkartılsaydı, dünyada damızlık diye bir kavram olmazdı.



Erkek arılar doğmadan anasız kolonilere alınmalı, yoksa erkek arılar kaybedilebilir.



Zaim abinin site yöneticisi Raşit bey, kendisi Bulgaristan'daydı kendisi göçmen. Yurda döndü, maskesinide alıp daha önceden kararlaştırmıştık iki koloni istiyordu.



İçten bölmeli oğul kutusu getirmiş, dedim durup duruken başımıza iş çıkartma, götür ruşetleri aktar dedik.



Bulgaristandan getirdiği kovan modelinin altı. Altlık seyyar, katlar seyyar, kovan seyyar, her kattan ve kovanın ortasından çıkışlı, dedim git işine yeni şeyler görmek istemiyorum.



Kovanın sadece altlık sabit::))

Altlığa sadece katları diziyorsunuz.

Raşit bey sonnda arılarına kavuştu, site yavaş yavaş arılanmaya başladı::))




Eşek arıları bu sıra arılara musallat oluyorlar. İşçi arılarıanında parçalayıp yemeğe başlıyor.







Yıllar öncesi balık avına gitmiştim, gittiğimizde bir kaç gün kaldığımız olurdu, son yıllarda bir sefer bir günlüğüne bile gidemiyorum.

Balık tuttuğumuz yerde eşek naneleri vardı. Eşek nanelerinede bal arıları konuyor, eşek arısı sanki savaş uçagı gibi, nanelerin arasına bir dalıyor kaçmaya çalışan işçi arıyı yakalayıp yiyordu. Bende eşek arılarını yakalamaya çalışıyordum, yanımda bulunan balık kepçesi bu iş için acayip işe yaramıştı, birden taaa o günler aklıma geldi.




Balık malzemecisine gittim. Kepçe alacağız adam soruyor, teknedemi kullanacaksın::))


Yok bunu ormanda kullanacağım dedim adam acayip acayip baktı durumu anlattım şaşkınlığı geçti.


Eşek arı avı'mız bayağı bereketli geçiyor.


Av peşinde olan eşek arısını avlamak çok basit, sıcaklarda uçmuyolar, akşam üzeri arılıga geliyorlar, üç akşam eşek arı av partisi yaptım, yüzden fazla eşek arsı mevta, hem kepçe sallamasını unutmayalım, kışın büyük olasılıkla hep balı tutacağız, Zaim abi tekne aldı, devamlı davet ediyor nasıl gideyim bu iş güç arasında...






Bunların kolonilerini bulabilsek imha daha kolay olacak ama ormanın kim bilir neresindeler.






Eşek arıları, içiçi arının en az dört beş misli büyüklüğünde.



Eşek arı tuzağı. Eşek arılarına başka ikramlarımızda var. Ne hikmetse dün hiç teşrif etmediler.




Bir kaç ped şişede tavuk ürünleri deneyecegim, bu arılar etçil.



Yol kenarına dökülmüş harfiyat ve ürzerindeki bitki ilgimi çekti. Yaklaştım kendi kendine büyümüş br meyve, henüz olğunlaşmamış, yoldan görünmeyecek şekilde arka tarafa aldım, sabırla olğunlaşmasını bekliyorum::))




Kendi kendine yetişen bir karpuz. Birde bakım yapılsa kim bilir nasıl olurdu. Hani kuşun kurdun hakkı derlerya, bakalım olğunlaşana kadar yolun kenarında kalacakmı, kalırsa hasadı görüntülerim::))