Hürriyet gazetesi salı günleri spor eki veriyor. Spor ekinin Avrupa sayfasında bir harita kullanılmıştı. Harita Avrupa ülkelerini bayrakları ile gösteriyordu. Türkiye bölümü nasıldı dersiniz? Tıpkı Türkiye'yi bölünmüş gösteren o meşhur haritalar gibi... Türkiye'nin güneydoğusu uçurulmuş, ortaya bakın nasıl bir Türkiye çıkmış...Bir ulkeyi bölmek ve yok etmek icin dış güçlerin yaptıgı propagandaları anladıkta bu da neyin nesi oluyor !Boyle bi haber neden tv ve basında konu edilmedi ....Noluyoruz ... !!!
İlginç işler oluyor hayırlısı.Kim kime hizmet ediyor.....
Buda bir başka meil.İnsanların duygularını kabartabilir.Duygularlada bir yerlere varılmaz diye düşünüyorum.Bu yukardaki meile aşagıdakini eklerseniz ne demek istediğim daha iyi anlaşılır sanırım.Bizlere gazı verip resmen uyutuyorlar.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Osman Bey, sabah saat 7.00'de
Casio masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı.
Puffy yorganını kaldırdı.
Hugo Boss pijamalarını çıkarıp
Adidas terliklerini giydi.
WC 'ye uğradıktan sonra banyoya geçti.
Clear şampuan ve
Protex sabunuyla duşunu aldı.
Colgate ile dişlerini fırçaladı.
Rowenta ile saçlarını kuruttu.
Bill's gömleğini ve
Pierre Cardin takımını giydi.
Lipton çayını içti.
Sony televizyonda medya özetlerini ve
flash haberleri izledi.
Citizen kol saatine baktı. Aile fertlerine
'çav' deyip
Hyundai otomobiline bindi.
Blaupunkt radyosunu açarak,
rock müziği buldu. Ağzına bir
Polo şeker attı. Şehrin göbeğindeki
Mega Center 'daki ofisine varınca,
Fujitsu-Siemens bilgisayarını çalıştırdı.
Microsoft Excel'e girdi.
Ofisboy 'dan
Nescafe 'sini istedi. Saat 10.00'a doğru açlığını yatıştırmak için
Grissini yedi. Öglen
Wimpy's Fast Food kafeteryaya gitti. Ayaküstü,
Coca Cola ve hamburgeri mideye indirdi.
Camel sigarasını yakıp
Star gazetesini karıştırdı. Akşamüzeri iş çıkışı
Image Bar' a uğrayıp
JB' sini yudumladı, sonra köşedeki
Shopping Center 'a uğradı. Eşinin sipariş ettiği
Persil Supra deterjan,
Ace çamaşır suyu,
Palmolive şampuan,
Gala tuvalet kağıdı,
Sprite gazoz ve
Johnson kolonyayı alarak kasaya yanaştı.
Bonus kartıyla ödemeyi yaptı. Hafta sonu eşi Münevver'le
Galleria 'ya giden Osman Bey,
Showroom 'ları dolaşıp
Kinetix ayakkabı,
Lee Cooper blue jean satın aldı.
Akşam evde bir gazetenin verdiği
TV Guide 'a göz atan Osman Bey, kanallar arasında
zapping yaparak,
First Class ,
Top Secret ,
Paparazzi gibi programlar izledi. Aynı anda
Outdoor dergisini karıştırdı.
Saat 22.00'ye doğru TRT'de Türk dili üzerine bir panel başladı.
Uykusu gelen Osman Bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken,
kendini mutlu hissetti. 'Ne mutlu Türk'üm diyene!' diye gerindi ve uyudu.
Hâlâ da uyuyor. Ne zaman uyanacağı belli değil....
Osman Bey, sabah saat 7.00'de
Casio masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı.
Puffy yorganını kaldırdı.
Hugo Boss pijamalarını çıkarıp
Adidas terliklerini giydi.
WC 'ye uğradıktan sonra banyoya geçti.
Clear şampuan ve
Protex sabunuyla duşunu aldı.
Colgate ile dişlerini fırçaladı.
Rowenta ile saçlarını kuruttu.
Bill's gömleğini ve
Pierre Cardin takımını giydi.
Lipton çayını içti.
Sony televizyonda medya özetlerini ve
flash haberleri izledi.
Citizen kol saatine baktı. Aile fertlerine
'çav' deyip
Hyundai otomobiline bindi.
Blaupunkt radyosunu açarak,
rock müziği buldu. Ağzına bir
Polo şeker attı. Şehrin göbeğindeki
Mega Center 'daki ofisine varınca,
Fujitsu-Siemens bilgisayarını çalıştırdı.
Microsoft Excel'e girdi.
Ofisboy 'dan
Nescafe 'sini istedi. Saat 10.00'a doğru açlığını yatıştırmak için
Grissini yedi. Öglen
Wimpy's Fast Food kafeteryaya gitti. Ayaküstü,
Coca Cola ve hamburgeri mideye indirdi.
Camel sigarasını yakıp
Star gazetesini karıştırdı. Akşamüzeri iş çıkışı
Image Bar' a uğrayıp
JB' sini yudumladı, sonra köşedeki
Shopping Center 'a uğradı. Eşinin sipariş ettiği
Persil Supra deterjan,
Ace çamaşır suyu,
Palmolive şampuan,
Gala tuvalet kağıdı,
Sprite gazoz ve
Johnson kolonyayı alarak kasaya yanaştı.
Bonus kartıyla ödemeyi yaptı. Hafta sonu eşi Münevver'le
Galleria 'ya giden Osman Bey,
Showroom 'ları dolaşıp
Kinetix ayakkabı,
Lee Cooper blue jean satın aldı.
Akşam evde bir gazetenin verdiği
TV Guide 'a göz atan Osman Bey, kanallar arasında
zapping yaparak,
First Class ,
Top Secret ,
Paparazzi gibi programlar izledi. Aynı anda
Outdoor dergisini karıştırdı.
Saat 22.00'ye doğru TRT'de Türk dili üzerine bir panel başladı.
Uykusu gelen Osman Bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken,
kendini mutlu hissetti. 'Ne mutlu Türk'üm diyene!' diye gerindi ve uyudu.
Hâlâ da uyuyor. Ne zaman uyanacağı belli değil....
9 yorum:
Yazılanlar iyi hoş ta; siz bile Almanya’dan arı getirdiniz değil mi? Başkası da fidan getiriyor.
Kullandığım vitamin supradyn (bayer); köye aldığımız kömür ithal Sibirya!!!
Ben bir şeyi eleştirmiyorum, eleştiremiyorum. İşin dozunu kaçırmamak kaydıyla yabancı kaynaklı mal veya hizmeti kullanmakta da sakınca yok!
Zaten bahsedilen bu ürünlerin çoğu yabancı lisansı altında ülkemizdeki fabrikalarda üretiliyor; buralarda da pek çok işçi çalışıyor. Hatta ham maddesini de yine bizden satın alıyorlar.
Abimin işi için Çorluda ki Levi’s fabrikasına gitmiştik. Avrupa ve Türkiye’ye Kot üretimi yapıyorlar her neyse; pek çok işçi çalışıyor! Belli ki işçiler köylerden veya ilçeden. İnsanlar için bir geçim kaynağı ve sağlık güvencesi bu fabrikalar; ne yaparsınız! Herkesin işi yolunda değil. Yabancı sermaye ama ekmek kapısı.
Peki yerli malı kullansak günaha mı gireriz? Girmeyiz elbette! Gönlümüz ister ki yatırımlar hep Türk sermayeli olsun! Türk malı kullanalım; gel gör ki bankalar bile kobilere verdikleri kredileri geri çağırmışlar! Ne olacak bu yerli yatırımcının sonu! Adamlar değil ilerlemek, ayakta durmakta bile zorluk çekiyorlar…Ah ah; fakirliğin gözü kör olsun.
Yinede imkan dahilinde yerli malı kullanmaya ve almaya gayret ediyoruz; ama bu yetersiz!
Her ne olursa olsun damarlarımızda Türk kanı akıyor; eğer ki günün birinde taraf tutmamız gerekirse; kendi ülkemizin yanında olacağız!
Ne Mutlu Türküm diyene!!!
Haritayı Türkiye Cumhuriyetinin nereye doğru sürüklendiğini,götürülmek istendiğini gösteriyor.Bizlerede bunu yavaş yavaş alıştırıyorlar.Tv deki proğramlara baktığımızda ne güzel uyutulduğumuzun bir belgesini görüyoruz.Askerine milletine kurşun sıkan vatan hainine tazminat ödeyen bir ülke ben daha duymadım ama biz ödüyoruz nasıl oluyorsa.Bir ara tv deki siyaset vetartışma proğramlarına takıldım nerdeyse kafayı yiyecektim yahu hep bizlermi suçluyuz kendi ülkemizde resmen suçlanıyoruz iftiralara hakaretlere uğruyoruz bunada demokrasi diyorlar nasıl demokrasi ise.Kendi ayağımıza kendimiz kurşun sıkıyoruz başkalarına ne gerekki.Eğer bizim atalarımız zamanında şuanki İsrail ve ABD gibi gatdar acımasız olsaydı Osmanlı İmparatorluğu şimdi ayakta olurdu diyorum kendi kendime.Biz kendimizle uğraşmaktan başkalarıyla uğraşmaya fırsat bulamıyoruz.
Ali bey bu haritayı basanda yayınlayanda bence vatan hainidir türkiye düşmanıdır pkk nın uşağı olmuş çok alçalmış çukur olmuş NE MUTLU TÜRKÜM DİYENEE
Aliciğim bu mail bana da atıldıyıdı ama ben onu kimseyle paylaşamadım sen iyi yapmışsın yuh be diyorum ve ekliyorum BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU .
::))Demet kardeşim sizin yazılarda iyi ve hoş.Ben Almanya’dan anaarı getirdim, niye getirdim bir sor.Bizim bilim adamlarımız arıları ıslah ettilerde benmi görmüyorum.Islah edilmiş arılarımız varda kullanmadık mı.Bu gün papaz arısı denilen arı bizim arımız,adam buradan götürüp işlemiş.Dünyada önemli arılardan biri.Karniyol arısı bizim Trakya bölgesinin eko tiplerindendi.Bir başka yaşadığı bölge ise güneydoğudur.Benim getirdiğim arı bu bölgenin arısı yani.Nasıl süt verimini artırmak için Hollanda’dan devlet inek getirdiyse,bal verimini yükseltmek için arımı getirir buradakileri ıslahmı eder bir şeyler yapmalı.Ayrıca önümüzdeki iki sene içindede ben yaptıklarımın doğrumu yanlışmı olduğunu görecem sizlerle birlikte.Dünyadaki beklide bir çok arı ırkı bizden gidiyordur.Arıda bana göre madendir,işlenirse çok daha kıymetli hale geliyor.Sonuşta bu işleri yapacak olanlarda bilim adamlarıdır.Peki bunlar ne yapmışlar bir söylesinler ben profum demekle bir şey olmuyor ki.
Gelelim yabancı kaynaklı mal ve hizmet konusuna.İster kullan ister kullanma bir tane Türk arabamız varmı.Tofaş,Fransızların,Reno İtalyanların,Romanyanın ve Çekoslovakya mı ne onların bile arabası var bizim yok.Bana bir tane yerli araba gösterin.Bırakın arabayı motosiklet dahi yapamamışız.Burada toplanan mobiletler bile bizim malımız değil.Tabi kendimizin yoksa başka malları kullanmayacakmıyız.Kullanmaya da mecburuz.Benim üzüldüğüm alternatifi olan şeylerin bile yabancısının tercih edilmesi.Yerli sigara içen kalmadı herhalde.Sakızların bile yabancısını tercih edenler ne mutlu Türküm dese bence bir şey ifada etmiyor.Yani bir şeyleri yaparken söylemler değil,neler yapıyoruz onlara bakmalı.Peygamberin bir sözü vardı”Dünyada en iyi içecek su” diye.Kimse artık suyun yüzüne bakmaz oldu,gazlı içecekler insanlarda bağışıklık yapıyor,alışanlar içmeden duramıyorlar.Çok lüks yaşamayı seven bir yapıya sahibiz.Müthiş bir israf var.Gerçi herkesin parasıda kendinin kimseye bir şey denmiyor.Örneklemeye kalkarsak çok uzayacak.Zaten son meilde biraz bahsedilmiş herkes aynaya kendisi bakar artık.
Yerli malı haftası düzenleriz.Yakında yerli malı haftasına ithal elma,çitika muz,kivi ,ananas ve Hindistan cevizi götürürüz.Durum onu gösteriyor.
Gelelim ikici yorumlara.Mehmet abi birazda bana giydirmişin gibi olmuş ama beni kastetmediğin belli.Biz öyle bir milletizki Osmanlıyı 300 sene dışardan çökertememişler,sonra içerdeki işbirlikçileriyle emellerine ulaşmışlar.Cumhuriyetimizin kurulmasından sonra gene dış güçler hiç durmadıki. Nerelerden nerelere geldik.Daha öncelerini ben hatırlamıyorum ama,1980 den önce bir sağ sol davasına ne gençlerimiz kurban gittiler.Sağcıda bizim evledımız solcuda.Kim kimi niye öldürdü belli degil.Sonra bu terör olayları başladı ve hala kim kimi niçin öldürüyor gene belli degil.İnsanları oyuna getiriyorlar,kendi vatandaşlarımız arada kaynayıp gidiyor adamların elide yanmıyor.Bu işler olurken son zamanlarda birde mesep davaları çıkarıyorar,Alevi süni bu sıralar piyasaya sürülen.Bizi bütün olarak gözüne kestiremiyorlarda artık parçalayıp yok etmeye çalışıyorlar.Bunu bir türlü anlayamadık.Ben bu yaz Çanakkaleye gittim,orada yurdumuzun her yerinden Şehitlerimiz var.Neyi kimi bölecekler ki.Ama bu gazete kimin kime hizmet ediyor belli degil.Peki bunu yurt dışında basıp yayınlıyor niçin burada aynı şeyi yapmıyor ki?
TÜRKİYEDEKİ ÜRETİCİ TOPLUM BİLİNCLİ OLARAK YOK EDİLİYOR TOPLUMUMUZDA SINIF FARKI OLUŞTURMA AŞAMASINDA FONLARLA YAPILAN YARDIMLARLA TÜKETİCİ ZAVALLI BİR ASALAK TOPLUM OLUŞTURULUYOR
ATATÜRK BİLE BENİ ÖĞMEYİ BIRAKIN ÜRETİCİ OLUP VARLIGINIZA VARLIK KATIN DİYE UYARIDA BULUNMUŞ.
.NE YAZIKKİ MİLLİ POLİTİKASI YOK EDİLMİŞ BİR TOPLUMUZ.
NE YAZIKKİ BİZ BİRİLERİNİN PAZARI OLUYORUZ DAHA NEREYE KADAR
Evet Arkadaşlar:Milli politikası yok edilmeye çalışılan milletiz.
Eskiden yerli malı haftaları çoçuklarda milli bilinç yaratılmak içindi, elma, ayva, portakal onun gösterisiydi.
Yerli araba konusunda oldu ama her türlü baltalamayla yerli işbirlikçilerle yürümedi daha hala dedikodusu sürüp gidiyor yok 10 metre gidip durmuş diye anma yılı gelince anlatılıyor.
Çünkü batı siz yapmayın biz size en ucuza ve en iyisini veririz deyip bizi oyalıyorlar.
Daha zor teknoloji olan uçak yapımını başarmışız 1930 lu yıllarda birde yurt dışına satışlar yapmışız. yine batı ve işbirlikçileri yardımıyla kapatılmış.
Bitkisel üretimde ve tohumda aynı yerli olan ne varsa yok edilmeye çalışıyoruz hibritler kötülüğünü öğrenince yerli tohum arıyoruz ama geçmiş olsun.
Daha çok yazacak var ama meşgul etmeyeyim.
Saygılar.
Murat Akın
Murat abi o uçak mevzusunu biliyorum.1940 da yurt dışına uçak satan bir ülke simdi patentli bisikleti yok.
Arabada aynısı,1965 lerde birisi Türkiyede tornada araba yapıyor.Fakat arabaya degilde adamın zihniyetine bakıp projesi yok ediliyor.
Şimdilerde çok iyi bir pazarız,adamlar emellerine ulaştı ne desekte boş gibi geliyor,sadece üzüldüklerimizle kalıyoruz.
Yorum Gönder