Sonrasında ise Muhteşem abinin kutulardaki anaarıları aldım bakalım kalitesi nasıl, notunu daha sonra verecegim.
Hiç vakit kaybetmeden Beykoz'daki kaptanların arılığına gittik. İlk işimiz burada bulunan iki adet karniyol yaşıyormu ona bakılacaktı. Hemen kontroler yapıldı ikiside yaşıyor. Hemen birisinin paketlenmesi yapıldı. Ne gariptirki bu arılar getirenlerin elinde kalmadı. Şu an geçici olarak birisini emanet olarak aldık. Karniyolun sahibine ne kadar teşekür etsem azdır.
Anaaarı üretiminde şimdilik bu anaarıyı kullanacağım. Daha sonrasında ise bu karniyolların safının üretilmesini bu sene başarmayı düşünüyorum. Bu işi başkaları yapıyorsa ben neden başarmayayım ki. Bazıları diyebilirki neden bu arıyla üretime giriyorsun. Burada bir açıklamaya ihtiyaç oldugunu sanıyorum. Tüm anaarıcılar saf damızlık kullanırlar. sıradan arılardan anaarı ürettiğimizde ne oldugu belli olmayan anaarılar üretmiş oluyoruz. Elimde şimdiye kadar ayıklayarak yapılan ıslahtan elde edilen bir çok arım var. Bunları sizde takip ediyorsunuz. Mesala şampiyon, şampiyondan üretilen anaarılardan şampiyonlar çıkmıyor. Bakın bunlar benim arılıgımda en iyi kovanlarım. 3-28-29-31-36-40-41-47-48-49-62-65 nolu kovanlardan anaarı üretimi yaptım. Hepsinin ayrı ayrı degişik özellikleri var ama en öne çıkan özellikleri sakin ve bal toplaması ve kışlaması yıllardır iyi oluyor. Fakat bu arılardan anaarı ürettiğimizde bu karekterleri tekrar hepsinde yakalayamıyorum. Neden yakalayamıyoruz çünkü bunlar melez arıdır ve devamlı bir istikrar yakalamakta imkansızdır. Şu an 39 nolu karniyolda tam saf degil. Emmi'nin demesine göre %95 saflıkta. Almanyaya zaten baktıgımızda kullanılan arı cinsi %90 karniyol geri kalan buckfast arısıdır. Buckfast arısı karniyola göre daha saldırgan oldugundan fazla tercih edilmiyormuş.
Yurt dışına baktığımızda bu arıların safına ulaşabilmek için devlet destekli ünüversiteler yıllarca çalışıp, saf ırkları oluşturmuşlar.
Bizim ülkemizde ise bu konular malisef içler acısı olmaya devam ediyor. Memleketimizde 5 ırk arımız olamasına ragmen doğru dürüst bir ıslah ve safların oluşturulması başarılamamıştır.
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZMdoVg1hivNSAw6Msl65CfZPtwuTlin5pjY8pIJLrIADyvar4RbtaCChJhNQSq12hU-6RxvkjSuS5j435f4R3hyAjU1PINwuc8OEa53675yLiYqK0OeUJMgEZ85CH5NkjszJtMZInt4mf/s1600-h/P7200199.JPGBu resimde ülkemizdeki arı ırklarının haritada dagılımı gözüküyor. Bu ırklar doğal olarak yaşamlarını sürdürmektedirler.
Her sene dünya arı kovanı söndüren benim gözümde arıcı degil dedi Osman amca.Peki arıcı degilde ne dediğimizde dediki, o inşaatçı::))
Sonunda muhabbete son verdik, amcam derki lafınharmanı olmaz ne kadar konuşursan konuş.
Vedalaşmak için dışarıya çıktık Aziz kardeş arılarına kek yaptırmış ona baktık. Vedadan sonra solugu Gebze'de alıyoruz.
Hemen cebimizdeki iki anaarıyı benim şu an faal olan geçen seneki metro kovana emanet ettim. Bu kovana arı ilave etmiştim ve anaarısıda kesilmesin diye zaten kafesteydi. Haberin buraya kadar olan bölümü 27 mart 2009 tarihine ait.
28 mart cumartesi günü akşama dogru arılıga gidebildim. Metro kovandan alınan arılar verilecekleri kovana götürdüm. Hava pek musait degil, bu kovanın anaarısını bulup kafesledim. Bunun yanmında bundan daha kuvvetli bir kovanada anaarının birisi verilecek, gözüm kesip kovanı açıp anaarıyı bulmaya kalkamadım o kovan saldırgan onun için anaarısına gereken yapılacaktır. Yeterki şimdilik işine devam ede dursun. Şu an bu kovanda tek anaarı bırakıldı belkide şimdiye kadar çıkmıştır kek bölümünü açmıştım. Yandaki kovanın pazar günü anaarısını hacı abiyle kafesledik şu an o kovanda üç kafesli anaarı var.
Metrodaki anaarı kafeste iki gün durmuştu. İlk defa kafese yumurta atan anaarı gördüm.
Yalancıya kaçan kuvetli kovan anaarıyı kabul etti hep birlikte yumurtaya devam ediliyor bakalım sonuç ne olacak. Öbür kovanda dün anaarıyı göremedim tekrar bakılacak.
Bu arada bazı kovanlara boş çıta vermiştim. Erkek üretiminide başlatmış olduk. Gözlere erkek yumurtalar atılmaya başladı.
Öğleden sonra ise Zafer abi telefon etti bakanım sana geliyorum. Bende gel abi diyorum, fakat içimdende inşallah gene bir telefon gelmez diye geçirmeden edemiyorum. Hani gene Gebze sapagını geçip telefonda ben Kandıradayım derse hiç şaşırmayacağım.::)))
Zafer abi geldi bazı kovanlara birlikte şurup verdik. Yavru ve gelişme durumlarına baktık. Benim makina stop etti, bu resimi Zafer abimin siteden kopyaladım. Bu arada hacı abi piyasada yok, kendisi Bursa'ya mobilya bakmaya gitmişti. Sonrasında ayrılıp Cemil ustanın marangoz haneye geçtik.