9.03.2009

YAPTIKLARIMIZI SORGULUYORMUYUZ ?.

Bahar geldi, arıcılarda bir telaştır başladı ki sormayın. Arılara şurup kek servisleri başladı. Bu işler yapılırken de ne yaptığımızın farkındamıyız, yada biz şurup veya keki niçin kovanlarımızdaki arılara veriyoruz. Kendimize bu soruyu sorduktan sonra bazı şeyleri yeniden gözden geçirelim. Ben arıma niye kek veriyorum diye soran var mı kendisine. Yada şurup niçin kek niçin verilir, bunları anladık mı.

Gayemiz arılarımızın stoklarını tamamlamaksa bunu en iyi şurupla yaparız. Verirsin istedigin kadar şurubu arıda bir an önce alır depolar. Yarım kilo şekere yarın kiloda su katsanız, yaklaşık bu malzemeden 800 ml şurup elde edilir. Bunuda 5 çıta arıya verdiginizde en fazla iki günde alıp peteklere doldurur. Bahar ayında arıya hem su hemde besin yerine geçecektir. arılar bu verdiğimiz malzemeyle yavru faliyeti başlamış ve havalarda bozulmuşsa hiç su ihtiyacı olmadan yavru faliyetlerinede devam etmektedir. Bunun gibi bir çok avantaj sağlıyor şurup. Arıların yorulması zaten bir senelik mevzu, daha önce bunları bilmiyorduk. Ben yeri geldikçe bilim adamlarımızın yetersiz oldugunu defalarca yazdım ve söyledim. Bilim adamlarımızı devamlı yere göğe sıgdıramayanlarda hem bilimsel çalışıyoruz gibi davranıp, yaptıklarınıza baktıgınızda işlerin öyle olmadıgını görüyoruz. O zaman benderimki bu ne perhiz ne lahana turşusu. Hani siz bilimden yanaydınız. Bahar kendisini göstermiş, arılar var gücüyle çogalmaya çalışıyor ve bunlarında sıvı gıdaya ihtiyacı var. Balı bile kullanabilmek için arı bunu sulandırmak zorunda. Son günlerdeki seminerlerde benip yukarda anlattıklarım anlatılmakta, fakat seminere gidip çok güzel bizi aydınlattı diyenler bile arılarına kek vermeye devam ediyorlar.


Gayemiz arılara zarar vermekse yarım kilo kek verin 5 çıta arı bu keki bir haftada alamaz. arı bunu alıp hemende kullanamıyorsa niye verdik ki. Bunları bir türlü sorgulayıp bilinçli bir arıcılık yapamayacakmıyız. Yurt dışındaki sitelerin alayına bakıyorum, bizim gibi arıcılıkta geri olan Yunanlı arıcılar hariç kış ve baharda arılarına kek veren yok. Bunu bir bendegil sizde izliyorsunuz. Almanya'da Mehmet Yüksel'i izliyoruz, kış geldikten sonra zoraki olarak sadece arılarına oksalik asit vermek için açtı. Sonrasında arısına ne kek nede şurup nede rahatsızlık vermiştir. Arıcılıktaki gelişmiş ülkelerde bu senenin arısı geçen sezon son baharda hazır hale getirilmiş olmaktadır. Bizde ise benim bildigim bildigim derken artık herkes yaptıklarınıda yazmıyor. Geçen sene kışa girerken arıyı kekle besleyip, şimdiye kadarda bu işe devam edenler var. Heralde bu iş bir kaç sene sonrası bitecektir. Ben bu sene ilk defa geçen hafta ortasında kovanları açıp şurp verdim. 5-6 kovanın dışında kalanlarında şuruba ihtiyacı yok. Zamanında geregini yapsar isek artık bu kek işi kış aylarında otomatikman bitecek.

İnvert şurup konusunda ise bir hocamız sürekli bu işe karşı olduğunu söyleyip duruyor. Madem karşısın bunu açık açık herkesin önünde niçin paylaşmıyorsunda özel sohbetlerde dile getiriliyor. Özel sohbetlerdede diyormuşki, çok kullanılırsa arıların üst salgı bezlerini bozuyo veya zarar veriyor gibi ibareler duyuyorum. Bu hocamızı bir fabrika davet ediyor ve diyorki biz invert şurup yapacağız. Hocada olmaz demiş, o zamanki olmaz dedigini anladığım kadarıyla şimdi çiğneyemiyor. Herkes sonuçta hata yapabilir. Peki bu inver şurup arılara zararlıysa, batıda neden kullanılıyor. Özellikle Almanya'da bir ürüne ruhsat almanız yetmiyor, arılara kullanacagınız malzemeyi birde ünüversite deneyip arıcılara diyorki bunu kullanabilirsiniz. (örnek bayer fabrikası Alman'ların, perizini ve bayvarollu bayer üretiyor, fakat arıcılıkta Alman ünüversitesi diyorki bu kimyasalları kullanmayıp formik kullanacaksınız diyor ve herkeste bu kuralın dışına çıkamıyor.)
İnvert şurup hala Almanya'da ünüversite onayıyla kullanılırken bizim bilim adamımızın gerekçesini tam olarak bilmek zorundayız.
Ne yaptıgımızı hep sorgulamalıyız.

12 yorum:

Arıcı 07 dedi ki...

Değerli Arıcı Dostum;İnsanlara veya arıcı arkadaşlara anlatmak mı zor,yada anlamak mı istemiyorlar?diye düşünüyorum.Siz koca bir kış denediniz.İnvertle kütük beslediniz,onlar hala kek derdinde...Gerçekden kek faydalı değil bencede...faydasını çok az gördüm.Sadece Ağustosda balın ardından verilirse yumuşak olmak kaydıyla arının yavruya tam oturmasını sağlıyor.Geçen yaz buna şahit oldum.Ağustosun 15 i civarı sahilde kalan kek verdiğim arılar hemen yavruya yöneldiler.Kışın ise kek zararlı...Ben 15 yıl önce değişik kaynaklardan okuyarak öğrenmiştim.Kışa girerken bal eksiğini tamamlayana kadar ardı ardına koyu şerbet,Bahara girerken yine seri biçimde 3 gün arayla 1 su bardağı şerbet veriniz.diyordu...Şimdide çok farklı olduğunu düşünmüyorum.Bahar önü amacımız,Bal mevsimine kadar sağlıklı ve güçlü arılara ulaşmak değil mi? Bizim bal mevsimi 15 nisanda başlıyor.Turunçgillerde...

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Hayati bey sorun olmayan yer yok ki.Şimdi inverti bırak. Adam haber yapıyor diyorki arıcılara kurs verdim, sonrada arılıktan haber yapıyor arılarıma kek verdim diye::))

Şimdi bu kurs veren vatandaşa kurs lazım degilmi::))

Tüm sitelere bakıyoruz kekin başka ülkelerde verildigi zaman yazın kurakta arıya yavru attırmak ve oyalayıp keklemek için yapıldıgını hep görüyoruz. Birde arılar keki alana kadar aldıklarından fazlasını tüketiyorlar, kekle alakalı zararlar bölümüne zaten girmedim yazıda daha önce onlar yazıldı.

UĞUR GÖK dedi ki...

Ali abi iyi akşamlar.Bu sene ilk defa sonbaharda ,kışın ve erken ilkbaharda kek vermedim ilk defa kayıpsız yıl geçirdim.Geçen yıl 12 arının 8 i ölmüş ben yeniden almıştım. sonbahar ve kışın kek verdiğim yıllarda mutlaka kayıp veriyordum.Kek vermeyince kayıp vermiyosam mevcutlarda aşağı yukarı aralık ayıyla aynı ise ben niye keke devam ediyimki .Ama yinede isteyen istediğini yapsın abi.

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Ugur kardeşim kim ne derse desin, bizim için Almanyadaki arıcılık en önemli örnek. İnan benim bildiğim kişiler var son bahardan beri arıların üstünde kek var. Almanyaya bakıyoruz daha kovanı açıp çıta çekilmedi. Hangisi daha kolay, bunu arıcılarımıza anlatmaya çalışıyorum. Bilmeyerek herkes hatalar yapabilir, bu kekin en büyük zararı kışın arıyı yavruya yatırıp, yavru çürüklüklerine sebebiyet vermesidir. Sonuçta isteyen istedigini yapacak, ama kek veren kişiler baharda kırdıkları arının farkında degiller.

Arıcı 07 dedi ki...

Ali Bey,Doğru yolda yürümeye devam.Allah hepimizin yardımcısı olsun.Yalnız,yanlışlar konusunda hep beraber ortak hareketle yanlışlıkların sona ermesini sağlamalıyız.Mücadele başarmanın yarısıdır.İyi çalışmalar dileklerimle,hoşça kal.

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Hayati bey bildiğimiz yolda kendimizide sorgulayarak ilerliyoruz. Kendimizi sorgulamadığımızda ise daha üç yıl geride olmam gerekiyordu. İlerledik diyenlerin çogu üç yıl öncesinde kalmaya devam ediyor.

Aleyküm selam,bir titanyumumuz eksikti oda tamadır ::))

Kardeşim teorik bilgi arıcılıkta yetmez, uygulama şart. Uygulamayıda bir arıcı yanında yapmalısın.

Kanlıkla ilgili yağın bir işe yaramaz haberin olsun, bakanlık böyle küçük işlere bakmıyor.Bir iki kovan arıyı pahalıya alsan ne olurki.

ali yener dedi ki...

SELAMLAR.yukarıdaki kek ile ilgili yorumunuzun benimle ilgili plduğunu düşündüğüm için cevap verme gereği hissettim evet arıcılık kursları verdim hemde çok yararlı kurslar verdiğimi düşünüyorum neyse kek bahsine gelince ben yaptığım uygulamaların sebepleriyle beraber neden yaptığımı açıklamaya çalışıyorum ülkemiz yedi çoğrafi bölgeye ve iklime sahip kendnizi haklı çıkarmak için neden bu yazıların içinden bazı kelimeleri cımbızla alıp yayınlıyorsunuz anlayamadım mütevazi olmanın anlamı yok galiba ben en az yirmi yıdır arılarla içiçe yaşayan biriyim yaşadığım tecrübeler acı veya tatlı sayısızdır bir konuyu savunurken lütfen somut delillerle karşımıza çıkın almanya nere türkiye nere her yönüyle dünyalar kadr fark var saygılar

ali yener dedi ki...

son bişe bana arıcılık konusunda birşeyler öğreten herkesin elini öperim gocunmam

mustafa aksungur Eğitimci - blog yazarı dedi ki...

meraba sayın bakan;
ilk defa bloğunuza mesaj yazıyorum.
derdim büyük.18 senedir arılarıma ne kek nede invert (bu da bu sene yeni moda oldu )verdim. sadece sonbaharda 1:1 lik şurup verirdim. şuruplama yapmadığım yıllarda 1 kovan bile kaybım olmazdı.geçen sonbahar hem kek ,hem de invertledim.sonuç %60 kış kaybı.
20 kovandan sadece 8 kovanım kaldı.
bir daha bildiğimden şaşmam.bu bana büyük bir ders oldu.
hşça kalın.
yeni sezonda arılarınız bol,ürününüz bereketli olsun dilerim.

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Ali bey durup dururken size ne oldu ben anlamış değilim. Derdiniz nedir onu da anlamış değilim. Hiçbir bölge ve iklimin ilkbaharında arılarına bizden başka kek veren yok. Bunu bende yaptım ve filmlerim hala yutup ta duruyor. Bende diyorum ki bak bu yanlış, hazır bahara kuvvetli çıkmış arıları kendi elimizle öldürmeyelim. Kişiler kendini değiştirmedikten sonra istediğin kadar diploma dağıt bunun benim için önemi yoktur. Bende senden daha fazla arıyla iç içe olan biriyim. Artık şundan da eminim ki kurs verenlerin kesinlikle birçok kursa ihtiyacı var. Hatta arıcılık yüksek okulunu bitirenler bile o kadar bilgi fakiri ki sormayın. Bizde belgeler adet yerini bulsun diye veriliyor, buna araba ehliyetinide katabiliriz. Sonuçta sen bildiğini bende bildiğimi yapacağım araştırmayada devam ediyorum. Sen arılarını keklemeye devam edersin. Benim delillerimde sorun yok sorun ise değişime ayak uyduramayan gelenek arıcılığında diretenlerdedir. Almanyada adamlar kısacık mevsimde kovan başı iki teneke bal alıyorlar. Bende aradaki bu farkı kapatmaya çalışan biriyim. Sanada kolay gelsin.


Mustafa bey sizin durumunuza çok üzüldüm. Fakat sorun tam nedir onuda bir şuruplamaya bağlamanız ne kadar doğru onuda bilemem. Ülkemizde o kadar yanlış yapılmasına rağmen kolay kolay kovan sönmez. Benim tecrübelerimde budur. Ne kadar yanlış yaparsan yap o kadar fire çok zor olur. Sizin sorun şurupla alakalı değil. Geçmiş olsun demekten başka elimden gelende yok.

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.