12.04.2009

11 NİSAN CUMARTESİ YALOVA KURTKÖY

11 Nisan 2009, cumartesi günü. İstanbuldan gelecek arıcılarla Gebze'de buluşup Yalova Kurt köye gidilecek. Ufak bir açıklama yapayım gelecek olanların alayı laz oldugundan Gebze'de yaklaşık bir saat bekleyenlerle gelenler birbirleriyle buluşamadı.::))

Sonrasında bir şekilde buluşup yola koyulduk. Yolda gittiğimiz arabanın kar tipi lastikleri yazlıkla degişecekmiş , İzmit üzerinden yalovaya gidildi. Yolumuz üzerinde Yusuf Şimşak ın mahalle ve okul arkadaşı bir okulun müdürü buradan geçerken ugramazsan kırılırım dedi. Gittik yaklaşık bir saatte oralarda oyalandık, çünkü beklediğimiz müdür konferan veriyordu. Bizde bürosunda akvaryuma baktık. Bu akvaryum merakıda ayrı bir şeymiş konuşulanlara kulak misafiri olunca. Gerçi bende bir ara yaptım ama benim balıklar sıradandı, lepistes ve kılıç japon gibi, bunlar bir kaç basamak üstü.

Hacıda merak sardı, fakat foto çekilirken birde kasılmasa daha magazin işlerine alışamadı ama gidişat iyi gözüküyor.
Okulun iki adette kangal köpegi vardı. Yusuf biraz rahatsız olan kangal köpegini pisikolojik tedaviye çalışıyor.
Okulun bahçesinde birde sera vardı, okul müdürü arkadaş şimdide serayı gezdiriyor, burada sadece 8 çeşit domatez varmış gerisini düşünün. Fide tabakları bir filizlensin bakalım daha neler var neler. Sonrasında tekrar yola devam ediyoruz.
Nihayet Yalova Kurtköydeyiz ve burası ev sahibi Yusuf'un arılıgı. Hafta içi bir yemlik muhabbeti vardı, sen ne kadar anlatırsan anlat, görsel gibi olmuyor.
Arılık harika bir yerde, her tarafından sular akıyor. Yanında büyükbir bağ evi diyeyim bir çok gecekondudan büyük. Yani arılığın içinde birde büyük bir ev vardı. arılıkta fazla takılmadık. Yusuf'un evin yanındaki atölyeye geçtik.
Atölyede bir polen tuzaklı kovan. Ben bunu defalarca haber yapmama rağmen hala kovan yapacakların sorularına muhatap oluyorum. Hiçte polen tuzaklı kovanım olmadıgı halde. Polen tuzaklı kovan yapanlar öyle bir resim çekiyorlarki kimseler anlayıp yapamasın der gibi sanki. Resimde iki giriş var. Alttan giren arı mutlaka polenini bırakıp kovana öyle girecek. Üstten girenler ise polenleri petek gözlerine götürecekler.
Bazı kovanlarda bu parça tuzagın altına girer. Burada yapılması gereken bu çıkan parçayı ters cevirme gerekiyor. İsterseniz tamamen polen toplamaya dönüşüyor isterseniz polen girişini kapatabilirsiniz. Bu çına parça istediğiniz şekilde kullanmanıza yarıyor yada o parçayı alıp iki iş birdede olabiliyor.
Bu şekildeki resimde dışardan gelen tüm arılar polen bırakmak zorunda.
Biz atölyede görmediğimiz neler var diye araştırmalar yaparken Yusuf Şimşak ta kovanlarını inceliyor. Kovanlar çok güzerl olmuş.
Kenan Gişan'ın yaptıgı çerçeve delme aparatı. Dün Kenan'la tanışamadık onun misafirleri varmış bizimde vaktimiz yoktu. O bize gelemedi bizde ona gidemedik aramız 10 dakika dediler ama kısmet. Kurt köye yakın bir köydeydi kendisi.
Çin malı bir çivi makinası.2.5 cm. ile 4 cm. boyutunda çivi atabiliyor. İşleri acayip kolaylaştıran bir alet. Komprösörle çalışıyor fiyatı 150 lirayla 1000 lira arasıymış bu en ucuzu. Çıta çakmak için çok ideal bir alet.
Atölyedeki ıhlamur keresteleri. Bazıları biçilip ızgaraya alınmış bazıları daha tomruk.
Seneye bunlar kovan olur dedi Yusuf. Kovan yapılacak kereste çok iyi kuruması gerekiyor. Kim ne derse desin hiç bir işle kovan işi karıştırılmasın. Yazın güneşte kışın rutubette kalıyorlar. Onun için işlendiginde agaç ne kadar kuru olursa sonrasındaki olumsuzluklarda en az hasarla ömrüne devam eder.

Sonrasında kovanları arabaya yüklüyoruz.

Yükleme işleri bitti. Yemek yiyecegimiz mekana geçiyoruz. Burası bu gün bizim için ayrılmış, bir çok kişiyide geri çevirmişler arıbakanı gelecek bakan ve arkadaşlarına ayrıldı diye::)))
Yer gerçekten harikaydı. Yan tarafımızda bir dere var akıyor bazı yerlerinde şelaleler var. Şelale ve su sesi bir arada. Sol taraftaki sesi duyamazsınızda suya bakabilirsiniz.::))
Yemeklerimizi bekliyoruz aradada magazin işleri için resim lazım. Ben resim çekince milletin aklına resim geliyor. Onlar beni ben onları çekkiyorum.
Ne kadar resim çeksekte yemeklerin hazırlanma süreleri uzunmuş. Kalkıp civarı bir dolaşalım diyoruz.
Burada iki su var birisi resmin solundaki, biriside resmin sagındaki. Sol taraf yerden kaynıyor buralar Termal'e yakın yerler. Sağ taraftaki su ise dagdan gelen su.
İlk defa hacı kendi istegiyle beni burada bir resimle dedi. Bismillahirrahmanirahim dedim::))
Nedense hep naz ederdi, bir arada dediki burada yaşamaya gelenlerde insan bizde insanız. Neden dediğimde, daha böyle ilk defa geziyorum diyor.
Burası çok güzel bir dere ve yerden su çıkan mekan.
Birde birlikte poz verdik Seyithan abimle. Güzel bir anı oldu.
Bir ara yemekler olmuştur lafını duyup, hemen geri döndük neredeyse gün batacak biz açız::))
Bu arada doktorumu arıyorum, diyorumki bak balık yiyorum diye abi bu gün yememen lazım deyip iştahı kaçırdı. Açlıktan geberiyorum, bu gün doktor kontrölünden çıktım.
Kiremitte nefis alabalık, hemde kaşar ve mantarlı pişirilmiş.
Herkes acayip acıkmış kimseden tık çıkmıyordu. Ben kontrol dışı olunca bir porsiyon fazlalık balık vardı, kimse yemeyince dedim getirin ziyan olmasın diye onuda yedim.
Biraz fazla kaçırmışım gibiydi .
Artık veda zamanı geldi. Başta Yalovalı Yusuf ve arkadaşı Serfer'e teşekür ediyoruz. Bizi çok iyi ağırladılar. Allah hepsinden razı olsun.
Bu arada bizim yeni hacıya dedimki eve gidince hacı anneye nasıl hesap vereceksin ?.
Dediki bak çiçek götürüyorum, defne ağaçlarıda çiçeklenmişti. Beleş defne dalı kırıp çiçek diye eve götürdü. Bu gün dedim bir hadise yaşanmadı inşallah diye. Dediki keşke çiçegi getirmeseydim, hayırdır hacı abi, demişki hacı anne bunca yıl çiçek getirmedinde şimdi ne halt edipte bu çiçegi getirdin diye hesap sormuş.::))
Eski hacı Halil Şekerci abimde Yalova Kurt köyde. Dönüşte onada ugradık zaman yok desekte ille çay ikram edeyim dedi. Çay muhabbet derken oradanda ayrılıyoruz.

Ayrılmadan biraz benekli alabalık aldım. Bu alabalıklar ötekilerden daha lezzetliymiş, heralde yabanilerin ıslah edilmişiymiş.

5 yorum:

yalovalı arıcı dedi ki...

geleceğiniz gün sabah ysuf ustaya telefon açtığımda saat 11 idi 1 saat sonra yola çıkarız 2 saate orda oluruz dedi.bizde 1 ile 2 arası gelirler diye bekledik durduk.bizden önce nerelere gitmişler haberimiz yok ağaç olduk dallarımız çıkacaktıki sizler gözüktünüz.gelmeden öncede sefer ile söyleniyorduk ne bu ya rusyadanmı geliyolar nedir bu tabi birazda sinir bastırmıştı.ama beklediğimize değdi tabi.
günler öncesinden köyde zaten ilan etmiştik türkiye çapında bakanlar geliyo diye istanbuldan rizeden gebzeden birazda salladık konyadan muğladan ordudan :))diye sizden sonra köydeki havamız bir başka oldu hele o bakkal önündeki son resim çekiminde siz görmediniz ama hemen yanındaki köy kahvesinde içerdekiler pencereye toplanmış bize bakıyorlardı:))herkesin elinde bir foto makineside olunca sorma gitsin.dedik bunlar ünlü gazeteciler sabahtan hürriyetten milliyetten falan filan yarın gazetelere çıkacağız gibi vs. vs. muhabbetler oldu.
kısacası böyle güzel bir anıyı paylaşmamıza vesile olan tüm herkese teşekkürlerimizi bir borç biliriz.
yalova kurtköylü arıcılar yusuf ve sefer......

muhteşem turunç dedi ki...

Benekli alabalık dedinde aklıma geldi allah seni, beni cümlemizi ıslah etsin..Nasıl boğazından geçti be ben deliler gibi çalışırken:)

yusuf şimşak dedi ki...

SLM...

Sayın Bakanım.

Böyle birgünün oluşumuna katkıda bulunduğunuzdan dolayı teşekkür ediyorum.

İlhami Uyar dedi ki...

Sayın Türk yeni malzemeleriniz ve kovanlarınız hayırlı olsun,kovanları balla dolu görmek dileğiyle

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Yalovalı Yusuf kardeşim ilginize çok teşekür ediyorum. Köyde söylenenlerden haberimiz olsaydı söyle objektifi uzun makinalar filan getirirdik, birde düğünlerde çekim yapan birine sarı basın kartı takardık::))
Tabi bunları iş işten geçtikten sonra duyuyorum.

Muhteşem abi sana çalış diyenmi olduda koşa koşa çalışmaya gittin.
Hem sen olmayınca kahrımdan iki alabalık birazda köfte nasıl yedim hala anlamış degilim. Bak bir daha olmasın sensiz kendimi tutamıyorum.::))

Yusuf Şimşak A.s.
Asıl böyle bir günün oluşumundaki en büyük katkı sana ait.Bende size ve diger arkadaşlara teşekür ediyorum.
Ayrıca Gebzeye yolun düşerse adresi tarif ederim::))

İlhami abi sağolasın inşallah çıtalarımız bal dolar.