Aylardır invert şurupla zehirlemeye çalıştıgım kara kovan bir türlü ölmedi, hala direniyor, ne olursun öl be::)).
Yedinci petege geldi, peşinden soğuk ve karlar başladı. Hayret kar yagarken çalışmamışlar::)) Yazıklar olsun, size verdiğim invert şuruplar dizinize gözünüze durmasın emi.
Arılıga gittiğimde ilk baktıgım kara kovandır ve arkadaki çuval ve sıkıştırma bezini aldıgımdaki ilk görüntü buydu. Bu sefer biraz rutubet oluşmuş. Yemlikte ise invert şurup kalmamıştı. Stok durumu ise süper, iç peteklerde yiyecek sıkıntısı olsa en dıştaki ballar içeriye aktarılır. Burada öyle bir durum yok. Son petege atılan invert şurup bile hala serpildigi yerde durmakta. İnvert şurubun en büyük özelliklerinde birisi neydi uzun süre durdugunda bozulmamasıydı. Arı açık balları terkediyor günlerce üzerine gelmiyor ekşime bozulma ve küflenme yok, muhalifler iyi bakın::))
31 Ocak 2010 günü süper bir hava vardı, yeniden invert şurubunu doldurup karakovanı kapattım. Karakovan zehirlenmedi ama birilerinin sinir sistemlerini acayip zehirlemekteyim. Çapsızlar sizi::)))
Beyaz renkli ruşet benim ilk anaarı yetiştirme kutularımdır. Normal kovan çıtaları alıyor ortadan bölüp ikişer çıtalık bölümlü oluyordu.Yandaki ise larva taşıma ruşetim. Basit bir sistemden vaç geçmek arıcılıkta kolay degildir.
Bir sistemi bırakmanız yıllarınızı alıyor.
Aşagıdaki köpük anaarı çiftleştirme kutularını yapıp vaz geçmem iki senemi almıştır. Bunları niye yazıyorum derseniz, hiç bir şey üretemeyip kenardan ahkam kesenlere sesleniyorum.
Bir kaç gün önce birisini forumdan kadro dışı ettim. Beyefendi diyorki, ben iki senedir bu işin içindeyim, burası zaten filimin koptugu yerdir.
İki sene içinde o kadar şeyler yaptıgını anlatıyorki. İki senede arıcılıga yeni başlayanlar bir şey yapamaz, ancak yalancı pehlivanlar gibi kovanın etrafında dolaşır durusun. Yok efendim şunu kullan demişler yok bunu kullan demişler, hani sen bir şeyler başarıp en çok balıda ondan almıştın ne oldu.
Nasrettin hocanın bir hikayesi vardı, arkadaşları atıyormuş ben eskiden söyledim yok böyledim filan, biriside demişki ben degirmen taşını bile kaldırırdım.
Hocaya gelmiş sıra demişki ben eskidende degirmen taşını kaldıramazdım, şimdide kaldıramıyorum.
Ama muhalif sazanın birisi hemen olaya atlayıp, açıklamalarda bulunmuş, heralde kaşıntısı geçmiş::)))
Bu sistemden şimdiki kutulara geçmem bile gene en az bir senemi aldı. Yaptıgım şimdiki kutularda gene sorun yaşadım 2010 modeller nasıl olacak bilmiyorum.
Bu anaarı kutusu öyle bir şeyki, kutu ne zayıf kalacak nede güçlenecek Zayıf olursa yagmalanıyor, güçlenirse kutuyu terk ediyor. Kışa çok güçlü girmesi gerekiyor, bunu benim kadar kimse yaşayıp görmemiştir.
Aşagıda gelecek, bu hafta sonu kontrollerinde 5 kutu yağmalanmış, Olarak bulundu, yanında da bir kovanla.
Sorunlu bir kovanla ugraşıyorum. Burada bir teknik denedim ve sorun yaşamadım. Bu resimlerin eveliyatıda var daha sonra paylaşacağım.
Hacı ise bu pozları çekmiş. Bazen işe yarıyor, bundan olsa gerek ara sıra ne kadar kızsamda seviyorum.
Bizim hacı kovanları artık talaşla beslemeye başlamış, gayet ucuz.
Demesine göre talaş dökülen yerde ot olmuyormuş, birde ölen arıları takip etmesi daha kolaymış. Çok takip ediyorda kendileri...
Birkaç kovan açtım onca kar ve soguğa rağmen açık ve kapalı yavru vardı, yani yavruyu hiç kesmemişler desem yeridir.
Bir sürü yeni çıkmış işçi ve kapalı yavrular, açık yerlerdede yumurta ve larva mevcut.
Ocak 2010 da yeni çıkmış bir anaarı. Bu kovan bir türlü düzelmedi. Son baharda spermi biten bir anaarının işçileriyle birleştirmiştim. Sonbaharda yetişen analardandı, onuda kesip yeni anaarı çıkarmışlar. Kesin eşleşemeyecek diyemiyorum eşleşme ihtimali var. Bu sene kovanlarda tek tük erkek hiç bitmedi. İnşallah eşleşmeden yumurtaya başlarsa süper olacak erkek lazım ben başka kovandan bu kovana kapalı işçi takviyesi yaparım.
Anasız arıların kanat çırpışı. Kutulardan birisinin anasını alıp bu kovana verdim. Kutuyuda daha sonra yandaki kutuyla birleştirecegim. Ama arı hemen alındıgında birleştirmelerde hep sorun çıktı, bu işler yapılırken meme bile verilecekse, kovan veya kutu anasız oldugunu bilmeli.
Ocak sonu ve hala yavruyu kesmeyen anaarı kutularının çıtalarından.
Varroa maduru bir işçi arı, günsüz dogmuş. Anaarı çiftleştirme kutularında varroalar hayatlarını gül gibi sürdürmekteler.
Anaarı kutularına invert besleme yapıldı. Bu arada 5 anaarı kutusu gümlemiş. Kontrollerde birde kovanın yağmalanmış oldugunu gördüm içini aktım bir şey kalmamış. Hacı diyorki yav hep içlerindeyim, içlerinde olman yetmez kim ne yapıyor hesap sor, arılar uçarken nereye gidip geliyorlar bir bak yav.
Saat 12:34 İlk invert verildi. Ben bu seneyle iki senedir kış ve baharda kek olayını bitirdim. Başkalarınada vermeyin diyorum.Burada olay daha güzel anlaşılacak. Bu şurubu ben karakovana bakar iken hacı abi doldurmuş. Ben karakovanda işimi bitirince gelip çıta çektim yavruya baktım ve kapattım. Aslında planlı yapmamıştım, bir baktımki izah için anlayana çok şeyler verecek.
Saat 14:03, aradan geçen süre yaklaşık birbuçuk saat. İnvert şurup bayagı eksilmiş. Yagmalanmış bir kutuda 1 çıta kadar arı vardı dedimki bu kovana verelim. Açtıgımzda bardak yarıya gelmişti. İlk başta hacı bardagın içindeki üç ölü arıyı almadan şurup dolduruştu bende baktım başka düşenler olmuş oradan iki ince tahta parçası attım. Az sogan doğrayıp, bir çıta arıyıda ilave ettik. Kutuda yavru faliyeti devam ediyor.
Saat 15:05 Arılıktan ayrılırkenki durum buydu. Hem verdiğim arılar anaarıya bir şey yapmasın hemde şurup ne olmuş diye bakayım istedim. Verdiğim arılar kutuya karışmıştı anaarı rahat geziyor, bardagında dibine gelinmiş. Hacı abiye dedimki bana bir bardak daha getir, hem eski bardagı hemde yeni bir bardak daha doldurmuşum. Gelelim kek olayına bu arıya bir avuç kek verseydik bu arı ne kadar zamanda alır hiç hesap ettinizmi. Derdiniz arınıza bir şey vermekse en kısa sürede yükleyip arıyı rahat ettirin, uğraştırıp günlerce yormaksa keke devam edebilirsiniz.
Hemen bu bardak fullenip, yeni bir bardak daha şurup verildi.
Balkondaki anaarı kutusu, anasız kalmıştı. Meme yapmış bende sütünü yemiştim. Daha sonra balkonda bulunan 62 nolu saf karniyolun bir yavrulu çıtasını bu kutuya vermiştim. Uzun süredir de bakamamıştım, bu gün 1 şubat 2010 ve öğlen yemeginde kutuyu açtım. Anaarının çıktıgı meme ve bozulan meme yan yanaydı.
Anaarı başka bir çıtadaydı. Resmini çektim vınlayıp gitti. Bende arkasından bakakaldım.
Biraz turlayıp, kutuya girerken görüntülemem süper bir şey oldu.
Kısa sürede şurubu çeken anaarı çiftleştirme kutusu.
6 yorum:
İnsan biraz altdan çeker tam görürdük eşleşmişmi diye:)
adamı neden attın yahu forumdan koskoca bakan biraz alttan almalıdır öyle her kafa tutanı baştan savmak olmaz muhalefette lazımdır yoksa iktidar yan gelir yatar.....
Ali bey,2 sene deyip geçme bu sürede arıcı teknikeri yetişiyor.Yabancı dilde varsa değme keyfe,Alaman arıcılık kitaplarından tecüme bile yapar vallaha,Bir kardeşimizde,Mehmet YÜKSEL bey Almanya da üniversitenin bilğilerini aktarmaya çalışıyor ama adını bile yazmaya imtina edenler var,ragbet var tercümeye.Ne demişler yarım hoca adamı dinden ,yarım doktor adamı candan edermiş.Saglıcakla kalın.
Ali bey senun şu kara kovana taktım kafayı ölürse benim gözümden ölecek
15 gün evvel bazı kovanlara kek verdim bugün hava sıcak arılar polen getiriyordu 7,8 çerçeve güçlü bir kovanın kontrol ettim orta yerde küçük bir eliiçi kadar yere yavru atmış kovanı kapadıkdan sonra kovanın onune geçtim ve kovana seslendim ULA SEN NEBİÇİM ARISIN ALİ BEYİN ARILARI BU MEVSİMDE PETEK ÖRÜYÖR SEN YAVRU KOYMASINI BİLE BECEREMİYORSUN
Muhteşem abi içeri girince baktım çiftleşememiş, civarda benden başka kimse yoktu be yaw.::))
Yusuf yav niye atayımki, kendisi beni at diye ima edip duruyordu. O kişyi atarak zaten muhalifete iş verdim çalışıyorlar.::)))
Vecdi abi işi bilirsen dediğn gibi iki sene büyük bir zaman dilimi. Fakat arıcılıkta her sene yaptıgın hatayı ertesi sene düzeltme şansın var. Başka iş gibi hata oldu düzelteyim diyemiyorsun, ertesi seneyi beklemek zorundasın.
Mehmet Yüksel ülkemize arıcılık adına bilim adamlarımızdan daha çok katkı yapmaktadır. Bazıları sayın kıymetlı hocam çat curt yapıyor yalakalık olsun diye, memlekette dalkavuk çok. Bu degerli hocalarımızın ürettikleri nerede bir görelim.
Arıcıdan bilgi almayı gururlarına yediremeyenler, körükçü olamayanların eline düştü::))
Zaten kendileride arıcı olmadıkları için, o kişinin iliminden ancak aydınlanırlar.
Necip fazılın bir şiiri vardı.
"Bülbüllere emir var, lisan öğren vak vaktan. Bahset tarih balıgın çıktıgı tarihten" Bilgiyi tam kaynagından kana kana içsinler bırak şunları::)))
Ahmet abi karakovana nazar degdi, bak yedinci petekte durdular ve artık petek örmüyorlar. Arılara poşetle koyu şurup verseydin daha iyi olurdu. Kalın sağlıcakla.
Ali abi hacı amcanın talaşla ot mücadelesindeki iddiası tecrübe ile sabitmi.Benimde otlardan kurtulmam lazım bi sürü talaşı boş yere yakıyorum bahçede bende sereyim o zaman kovan önlerine ince talaş mı daha iyi olur kalın talaşmı
Yorum Gönder