23.12.2015

ARICILIK VE ASALAKLAR


İlginç işler oluyor. Siz bir şeyler ortaya koyarken birileri her zaman olduğu gibi her şeye sadece  havlar :(



 Benim için önemli ve yıllarca erkek arı beslemekte kullandığım poleni başka işlerde kullanınca güzel şeyler tespit ettim.
Buluşumu paylaştım, işin garip tarafı bu işler ile alakası olmayanlar bu iş sana ait değildir ispata kalkıştılar.

Yapmış olduğum çalışma sonuçları sanki birisinin patentli bir tekniği ben o tekniği yürüttüm.
Arıcılık kitaplarımıza bakın böyle bir polen verme şekli yazılıp çizilmiş mi bu bir.
İkincisi yıllardır ortaya hiç bir şey koymayanların havlamasının anlamı nedir...
Biz yıllar öncesi bu işi konuştuk la bu işler olmuyor, ortaya somut sonuçlar koyuldu mu yok...
Yıllardır bu işler hep böyle oldu.
Bir iş üzerinde çalışma yaparsanız onun nasıl geliştirileceği zaman içinde ortaya çıkar, çünkü bir işe yani yola girilmiş bu yol sizi bir yere çıkartır.
Ben uygulama ve delillerimi paylaştım...

2008 Yılında karniol arısıyla tanıştık, bunu kullanıp ülkeye tanıttık bizden başka herkes karniol'cu oldu.
Başlarda felaket bir direnç vardı o direnci gösterenler bile artık karniol kullanıyor.
Yapmış olduğumuz etki ortada, 5 yıl önce karniol nedir bilinmezken bu gün karniol diyenle bakmanız yeter.
Ben 2010 Yılınca karniol.com adresini almışım.

2011 Yılında kendi yaptığımız süni tohumlama aleti ile ilk saf karniolları ürettik. İlk üretilen saf karniollardan birisi 2014 yılına kadar Düzce de yaşadı...
http://bengittim.blogspot.com.tr/2011/08/aricilik-ana-ari-suni-dolleme-ve-saf.html


 Bir çok kişi suni tohumlama yaptığımıza inanmadı :)
2012 Yılında varroa mağduru ana arıyı tohumladık...
Ana arıyı Beykoz Akbaba Kestane bal festivalinde meraklılara sunduk, festival bitiminde Pınarhisar'lı Aliosman Çalık abime hediye etmiştik...

Suni tohumlama kimsenin aklında yoktu ve bu işi ancak laboratuvarda yaparsın diyenler vardı 5 yıl öncesi...Ayrıca Türk arıcısı dünyada 2. veya 3.sınıf insan, onlar zaten suni tohumlama yapamazlardı...
Bu gün suni tohumlama yapabilirim yaparız diyenler 5-6 sene önce hayalini bile kuramazlardı.Bu noktalara nasıl gelindi, insanların yıllarca ufkunu karartanlar, bizlere düşman kesildiler...

Suni tohumlama cihazı yaptık. Sözde Milliyetçi olanlar işlerimize Fransız kesildiler.
Şu an üniversitelerin bazıları Sadri beyin üretiğimiz yerli alete, orijinal inden daha iyi ve fazlaları bile var derken, bir başka gurup akademisyen yabancı daha iyi demekte. Yani çekememezlik hat safhada...

Suni tohumlama yaptık, olay o kadar küçümsen di bazı yavşaklar ana arıya iğne sokmaya ne var dedi...Bunu küçümseyenler, dediklerini ispat etmeliydi, aradan yıllar geçti ses seda yok...

Çekemeyen o kadar çok ki, tohumlamayı sanki insanlara yaptık hala kıvranıp duranlar var, yav sizi döllemedik biz kraliçe arı döllemiştik, hemde yıllar öncesi siz niye hala kıvranıp durursunuz.

Suni tohumlama konusunda herkese bir güven geldi, geçenlerde arıcılık kursuna katılmış bir gurup arıcı adayı beni ziyaret etti. Soruyorlar biz suni tohumlama yapa bilir miyiz diye, daha arıcılığa başlamamışlar :))
Bu soruyu kişiler bana değil kendilerine sormalı, bir işi başka bir kişi yapıyorsa senin başkasından eksiğin nedir?

Kanser hastalığı üzerinde bir sürü araştırma ve deneyler yapılıyor, birisi bir tedavi yöntemi bulup ispatlasa, sizde kalkıp ben bunu geçmiş tarihte konuştuydum derseniz, size ne derler.

Ben bunu düşünce olarak sunmadım kullandım ve sonuçları budur ve yapılışı da budur diye paylaştım...



 Erkek arı beslemede poleni çıta üzerine döküyorsunuz acayip polen zayi oluyor.
Yerlere dökülüyor acayip polen telef oluyordu. Bu işi Fransız arıcı celine gobin sitesinde görmüştüm en alt resim ve sitenin linkini koydum.

Bu iş en çok ana arı üretiminde, larvaları besletmek için lazım...
Benim karakterimde bir başkasına ait bir şeyi benim demek zaten yoktur, ben bunun sıkıntısını zaten çekiyorum. Başta resimlerim ve videolarım bazı emek hırsızı şerefsizler tarafından çalınıyor.

Geçenlerde facede bir arkadaşlık isteği dikkatimi çekti, sayfayı inceledim tanıdığım birisine ait resimleri kendi resimleri gibi sayfasına yüklemiş, altına yorumlar atılmış, birisi diyor ki bu resimler filana ait, sayfasına yükleyen kişide cevap veriyor, benim mi dedim diyor. Daha ne yapacaksın ki, çaldığın parayla sadaka veriyorsun, engelledim gitti.

Geçenlerde gene bir sayfada bir resme denk geldim, resim bana ait. Çıta balları dizmişim, adam o resmi profil resmi yapmış, altında bal sipariş listesi uzayıp gidiyordu.
Adam hırsız resmi çalıp kendi çıkarı için kullanıyor.
İnternette işler çok garip en namussuz adam en namuslu paylaşımlar yapabiliyor.
En üçkağıtçı, çok dürüst paylaşımlar yapıyor.

Bu arıcı milleti kadar nankör, yediği kaba pisleyen başka mesleklerde var mı bilmem.


 Bu video 2007 yılında yayınladığım videolardan birisidir.
Bu birleştirilen arının bal hasadı. Buda arıların birleştirilme videolarından biri.
Bu video bazı kişiler tarafından çalındı adamlar kendi videosu gibi sitesine yüklemiş ve yayınlamış.Memleket hırsız adi şerefsiz dolu. Hırsıza namuslu denir mi denmez, şerefli denir mi denmez.Aslında burada anlatmak istediğim bu değil.

Yıl 2007 daha İnternet ile yeni tanışmışız, ne yabancı yayınları biliyoruz nede siteleri.
Arılar zayıf olduğu için birleştirip güçlü hale getirirseniz bal ikiye katlanır deniyordu.

 Buradan yola çıkarak Şile Kızılca köye kestane balına arı götürdüm. Niyetim arıları ikişerli koydum, arıları birleştirip birisini iki çıta arısıyla geriye çekecektim. Bal akımı başladı, 50 civarındaki arıyı 25 bala çalışan haline getirdim yani birleştirdim. Akşamdan tüm kovanlara en keskin koku olan yumuş kokusu verip ertesi gün arıların analarını bulup, iki çıtayla geri çektim, geri kalanlar bala çalışacak yere girmek zorunda kaldılar. O yıl 25 birleştirilmiş arıdan 23 teneke çok keskin acısı olan kestane balı almıştım.
   Sonuç yıllar sonrası dediler ki bu sistem Fransızlar tarafından kullanılıyor sen onların yaptığını yaptın. Aynı doğruyu bir arıcı bir yerden görmeden bulup uygulayamaz mı?..

El insaf yani...



 Üçkağıtçıya, namussuza, yalancıya ahlak kurallarını nasıl anlatacaksın, bu kitlenin bir çizgisi yok ki.
Yalan dünyanın en aşağılık işlerinden biridir, elimizin altında acayip bilgiler var araştırmak çok kolay.
Daha öncede bu konuyu yazdım diye hatırlıyorum ama tekrarında fayda vardır. Öncelikle insanız ve hatalarımız elbette var ama yalan Müslüman da kesinlikle olmaz. İnternet'te Müslüman yalan söyler mi diye bir aratın bakın bakalım neler göreceksiniz.
Peygamberimize (sav) soruluyor, Müslüman şu günahı işler mi, evet hata yapabilir, diyor, bir başka suç soruluyor gene evet Müslüman hataya düşebilir diyor. Peki Müslüman yalan söyler mi diye soruluyor. Peygamber'imiz oturduğu yerden iki dizi üzerine kalkıp Müslüman asla yalan söylemez der. Bir başka hadisi şerifte "yalan ile iman bir arada durmaz demiştir."
Bunları bilen başkasına iftira ata bilir mi, yalan söyleye bilir mi.
Yalancılar için söylenmiş bir söz vardı, "Yalancı doğruya inanmazmış"......






http://lesruchersdargonne.com/prelevement_sperme.htm
Celine Gobinin yukarıdaki yaptığı işi yıllardır yaparım, polen harcaya harcaya yaşanan kayıpları azaltmak için çıta gözüne polen doldurmaya başladım, gene zayiat oldu en son üzerine şurup püskürttüm iş oturdu ve güzel sonuca ulaştım. Celine Gobin benim  suni tohumlama çalışmalarıma yazdıkları acayip olumlu etkiler yapmıştır. Olgun erkek arıların en dış çıtada olduğunu hiç bir makalemiz ve arıcılık kitabımız yazmaz, Celine Gobin yazmış ve resmiyle paylaşmıştır.

Yapılan bunca işten sonra sen yalan söylüyorsun diye ortaya çıkanların derdini çok merak ediyorum.
Acaba bu işin patentini filan mı almışlardı ?


Erkek arı üretip beslemesem zaten polen ile uğraşmayacaktım, bir yerden yola çıktığınızda yol sizi inanılmaz kapılara çıkartır.
Oturduğunuz yerde ise sadece sağa sola havlayıp durursunuz.


Biz yıllardır tecrübelerimizi birikimlerimizi paylaştık. Paylaşırken yazı resim ve video ile yapılanlar isteyene sunuldu, yayınlarımız herkese açık...
Nankörler için ne söylesem ve yazsam boş. Bunları yazarken kadir kıymet bilir kişileri kesinlikle kastetmiyorum, sözüm arıcılık piyasasındaki asalaklara...

İşin sonuç kısmı ise güzel laflara değil, kişilerin yaptıklarına bakılmalı.

Güzel bir söz ile bitireyim.
Bir işi bilen yapar, az bilen akıl verir,bilmeyen eleştirir, yapamayanlarda çamur atarmış....
Ne kadar doğru....
Yapılan işler ise çamurculara acayip kapak olur...



6 yorum:

coskun101 dedi ki...

Beğenmeyen takip etmesin zorlama mı var ...
hem takip edip hem sürekli tenkit etmek nasıl bir haset nasıl bir ruh hali durumudur,,Abi sen bu vıdıvıdıların sahiplerinin erkek olduğuna eminmsin...sanki biraz dedikoducu avrat havası sezdim ..
Sağlıcakla kal Ali abi yolun açık gönlün huzurlu olsun işlerin rast gitsin

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Coşkun ülkemizde kendimi nasıl geliştiririm başkalarına nasıl faydalı olurum diye genel bir düşünce maalesef yok...
Birileri bir şey yaparsa ona nasıl takoz oluruz onun önünü nasıl keseriz yarışması var.
Bu işlerin altında ezilmişlikler var, rakip olamayanlar çamura yatıyor, yıllarca birilerini kötüleyip duruyorsun onlar yerinde sayarken , kötüledikleri kişiler yoluna devam ediyor.
Kimse biz ortaya ne koyduk diye şapkasını önüne koyup düşünmüyor...

Sağlıcakla kal.

yakup-kaya83 dedi ki...

abi çok faydalanıyoruz, meyveli ağacı taşlarlar, siz birşeyler yapmasaydınız size kimse birşey demezdi, Allah'a emanet ol...

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

:)) İlginç bir yorum demekki bir şey yapmamak gerekiyor, o zaman kimse karışmaz...

Sağlıcakla kal.

UĞUR GÖK dedi ki...

S.A. Ali abi, senin çerçevelere polen doldurma yöntemini abime anlattım bayıldı gitti.Özellikle sezon sonuna doğru ruşetlere polenli çita sıkıntımız oluyordu artık bu yöntemle bu iş tamam .Allah senden razı olsun.
Ülkemizde bu haset ve çekememezlik her alanda var abi.Bir şey paylaşmışsın herkes görsün isteyen uygulasın diye .İnsanlar ister içinden ister sesli olarak Allah razı olsun demeli bu güzel uygulamayı kullanmalı.İllaki çamur atmak ne diyeyim bunlara.
Abi ben bu yöntemi kul-la-na-ca-ğım.Allah razı olsun.Çalışmalarında başarılar diliyorum .Sağlıcakla kalın.

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Uğur hocam yaptığımız iş çaresizlikten kaynaklandı. Ana arı üretiyorsun polen yoksa transfer verdiğin anasız koloni bir kaç meme besleyip öteki memelere bakmıyor, bu arının suçu değil polen eksikliğinden kaynaklanıyor.
Bana mail atanlar var o buluş senin değildir diye :)
Bende yazıyı hazırladım uzun süre beklettim yayınlayayım yayınlamayayım arasında gidip geldim.
Sonuçta hakkımızı savunmamız gerekiyordu...
Sanki yayını yapınca çekemeyenlerin paraları uçtu ve acayip zarar ettiler :)
Allah cümlemizden razı olsun.

Sağlıcakla kal.