Resimdeki arıcı kardeşimizin adı Aziz Mumcu. Bu sene Trakya sonu arılarını pürene sokmuş, arılarına yavru attırıp, çam balına güçlü girebilmek için. Kendisi düşündüklerini bu sene başaran biri ve bir sürü arılık gezdik, arı kovanlarının oprtalaması 3 çıtayken, Aziz Mumcu'nun kovanları 5-6 çıta ortalamalı ve katlı kovanları vardı. Çam balına daha yeni girmiş ve ilk sagımı bizim gezimiz sonrası yapacaktı. Burada anlatmak istediğimse kovanların içindeki çıtaların balla blokesi ve bunun ilerside kovanların sönmesine kadar gidiyor. Bir düşünün arınız ne ırk olursa olsun, yukardaki çıtanın anaarı neresine yavru atsınki. Bu tür çıtalarla dolu kovan her geçen gün mevcut kaybedecek ve çıtalar boşaltılmadıgında ise içerdeki arı yaş zinciri kopacak ve kovanlarınız sönecektir. Beni takip edenler bilir, Egeye gitmeden önce kendi kovanlarıma böyle baskın bal gelmişti ve ben çıtalar bloke olmasın diye çıta aralarına boş esmer petekli çıta girmiştim. Sıkıştırdıgım kovanların sıkışıklıgını biraz açtıklarım olmuştu.
Maşallah Aziz Mumcu ve arıları çam balına çok güzel hazırlanmış. Bu kovanlardan hangisini çekerseniz çekin tamamen çıtalar bal dolmuş vaziyette, yavrulu alan varsada çıkan yavru yerine bal basılmakta.
Arıcı olanlar, şu görüntüyü gördüklerinde o kadar çok şey anlarlarki. Burda işler çok iyi ve nektar akımı olmadıgında zaten kesinlikle bu petekler böyle yukardan kar gibi gözükmez.
Ege turumuza Erzurumlu ve Beykoz Akbaba köyünde arıcılık yapan İlyas Uyanık ve aracıyla gittik, kendisini yeni tanıdım. Elindeki çıta kendi kovanından çekildi, Aziz Mumcu ve İlyas Uyanık arıcılıkta ortak çalışıyorlar.
Pürenden çama gelindiği için, pürende arılar sagılmamış. Yukardaki sırlı bal püren veya ayçiçegine ait. Bal kemerinin altından çıkan yavru yerinede saganak yagan bal doldurulmaya başlamış. Bu kovanlardaki çıtaların bir an önce boşaltılması gerekmete. Yoksa anaarı yumurta atacak bir tane bile boş petek gözü bulamayacak
Anaarımızada bakın nerelerde dolaşıyor, kıyıda köşede petek gözü bulabilirse yumurtasını atacak. Gerçi işçilerinde anayla fazla ilgilendiği söylenemez, bu gibi durumlarda anaarıyı bir köşeye yumak yapıp, anaarıya hesap sorarlar niçin yumurta atmıyorsun diye. Petek vardıda benmi atmadım deme şansı varmı bilemiyorum.
Bu kovanlar yukarda izah ettiğimiz gibi bal dolu ve sagılmamamışlar ve tüm çıtaları bloke edilmiş durumda.
Sırlı balın altındaki yavru alanının yakından görünüşü. Bu olayları yılların arıcısıyım diyenler bile halen çözememiştir.
Bloke baskın bal geldiğinde oldugu gibi, arıcının bilinçsiz teşviği ilede olur.
2009 yılı başında bir yazı yazmışım, arılarına çok iyi baktıkları halde kovanları gelişmeyenler ibaresi olan bölümde bu yukarda anlatılan blokeyi içermektedir.
O yazımı okumak isteyenler aşagıda linkten yazıya ulaşabilirler.
Blokeye bir çok şey sebeb olabiliyor, sonuçta işin ucu arıcıya dayanmaktadır. Arıcılıktaki bir çok olumsuzluk zaten arıcı kaynaklıdır. Arıcı hatalarını gizleyebilmek için ortalıkta başka neden arar durur, genelde ben hata yaptım şunu yapmasaydım diyemiyor, bunun başka izahı yok.
Bu izlediğimiz filimdeki kovan iki gün öncesi sagılmış, kovanda anaarı benim tahminime göre yok, olsaydı daha çok biloke olurdu, çünkü anasız kovan analı gibi ölümüne çalışmaz. Bal sagımı iki gün önce yapılmasına rağmen tüm çıtalara bal serpilmiş durumda.
Biz Ege turunda iki gün içinde 2000 km yol yaptık. Benim görmediğim bir yerdi çam yöresi. Zamanımızın kısıtlı olması, yol yorgunlukları filan derken genede güzel bilgiler topladıgımı sanıyorum. Buraya yıllardır bir sürü arıcı gelir gider, hep anlatılırdı. Benim gözümle bir çok kişi buraya ne bakmış nede yorumlamış. Çamda arı polen olmadıgı için yavru atmaz diyorlardı, bununda asılsız oldugu ortaya çıktı. Tabi duyduklarımızı dillendirdiğimiz için bende polen yoksa yavru olmaz diyordum ama, polen olsada yavru şu an imkansız. Polen olsada bu kadar yogun bal geldiginde Trakya'da da yavru olmuyor. Bu sene Trakyada yavru çoktu, sebebide baskın bal gelmedi ve yagışlar devamlı arıyı yavruya yatırır. Temmuz ayı başında gelen ballar bu sene Trakya'da agutos ayına sarktı.
Ben genelde yazılarımı yazdıgımda arıcılıga yeni başlayanları hedef alırdım. Geldiğim son noktalarsa yıllardır arıcıyım diyenleride hedef almak lazım. Bu sene yaşadığım olaylar, bir çok yılların arıcısıyım diyenlerin blokeden dolayı bir çok kovan söndürüp, başka neden aradıgıdır. Bloke hakkında şu ana kadar arıcılar hiçbir şekilde uyarılmamıştır. Zaten uyaracak olanlarda bunu bilmiyor. Malisef bunlar kitaplardada yok, arıcılar yaşayarak bunları öğrenmesi de çok pahalıya patlamaktadır.
8 yorum:
Ali'ciğim;Ege çam balı bölgesine yaptığınız geziniz ve bu konuda yaptığın haber ve resimler için çok mutlu olduk.Bütün paylaşımlar için teşekkürler.
Bu konuda bir ikişeyde ben ilave etmek istiyorum;Yıllar önce benim bir akrabam (15 yıl kadar)her sene arısını kuşadası güzel çamlı bölgesine götürürdü (şimdilerde o bölgeye arı sokmak turizm gerekçesiyle yasak)çam balı için,çam balının en güzel tarafı o yıllarda sağmadan ucuzda olsa satışı garanti idi,bazı seneler çok iyi sağımlarda olurdu.Benim akrabam Erzurumdan 15-20 çerçeve arılarla direkt çam balına gittiği halde arılarda bir hafta sonra 5-6 çerçeveden fazla arı kalmazdı ve 20 gün sonu o bölgeden arılarını aydına kaçırırdı bal akımı oysa devam ettiği halde .çam balı hem çerçevelerin baskın bir şekilde bloke olması kadar arıları aşırı derecede yıpratan bir bal olduğu saptanmıştır.siz ne yaparsanız yapın çam balının hikayesi 100 yıllardır bu değişmiyecektir ama tedbirli olarak çalışılırsa arılar söndürülmeden başka bir bölgeye götürülüp teşfikle yavrulatılmalı o yerde en uygun Aydın yoresidir ,saygılarımla.
SLM...
Sayın Bakanım.
Sayende en az bizde senin kadar bölgeyi gezmiş olduk.Teşekkürler.
Yaptığın tesbitleri okumakla beraber Salih beyin saptaması da çok ilginç.Yaşayarak tecrübe ettiğini söylüyor ki bu daha da ilgi çekiçi oluyor.Anlayamadğım 20 çıtalık bir arı bir hafta da 5 çıtaya nasıl iner.Bir hafta da bu kırımı yiyen koloni ikinci hafta da sönmesi gerekmez mi?
Salih senin söylemlerinle yazdıklarım arasında çelişki yok, zaten arı bitiyor çam balı bitmiyormuş. Bunun içindirki arıcılar ,bir kaç sagımdan sonra arılarını hemen ova , yada çam balı gelmeyen yerlere taşıyıp, tekrar yavru yaptırarak bahara hazırlıyorlar. Çama gidenler yani kovanlar sönene kadar çam balı almaya çalışmazlar. Çam balının bitmedigini yöre halkının bir söylemindende anlıyoruz, çam da bal, gerisini yazsam sakat olacak boşverin.
Çam balına 15-20 çıtayla giden ben hiç duymadın onuda söyleyeyim, çünkü dışardan gelenlerin bu güçte arıyla buralara gelmesi çok zor. Nedenide çama bir arıcı gelecekse bu gezginci arıcıdır, gezginci arıcıda da bu dediğimiz 15-20 çıta arıyı devamlı elimizde tutmak henüz bizde oturmayı bırakın başlamadı bile.
Yusuf bölgede bu sene bal çok erken gelmeye başladı, bu çam balıda her sene olmuyor, nasıl çiçek olupta nektar vermiyorsa buradada bazı şartlar oluşmadıgında önce böcek olmuyor, devamında da çam nektar salgılamıyor. Çama yukardada dediğim gibi 20 çıtayla girildigi çok nadirdir, 1 haftada olmasa bile 15 gün sonra tüm tarlacılar aşırı çalışmaktan ölecek ve geridende yavru gelmeyince mevcutlarda felaket azalma olacak, bunda şaşacak bir şey yok.
Yorumunu yayınlamadığım kişiye gelince, ben arıcı olmayanların yorumlarını yayınlamıyorum,(bunun içinde bir zamanlar Yusuf Şimşak'ta vardı, bir çok yorumunu silmişim, kendisini tanıdıktan sonra yorumlarına izin vermişim.) son yorumundada yazdıkların, senin bahsetmiş oldugun isimde birisi olmadıgını gösteriyor. Zaten sildigim yorumları arşivliyorum, seninde bayagı bir arşivde yorumun birikti. Ayrıca Ege'yle alakalı, son yapmış oldugum haberlerde arıcıları nasıl kötülemişim ki. Madem o bölgedesin haberler yapsana,bölgeyi ve çam balını tanıt, benimle neden ugraşıyorsun.
Abi kızmak var belli etmek yok yazardı arabaların arkasında bir zamanlar:=)Sanal alemin bir kuralıda çok kişinin de sanal olduğu::))mesela benim bir mahirim vardı epeydir yok özledim onu (koçum benim):)
Muhteşem abi kızdığım yok, isteyen beni eleştirebilir, benim fikirlerimikimse begenmek zorunda degil. Fakat konuda anlatılmak istenilen, bu sene blokeden dolayı bizim bölgemizde bir çok kovan söndü fakat adamlar sönen kovanlara bahane arıyor, bende biliyorumki bu kovanlar blokeden söndü. Yazıda verdiğm link ise daha önceleri bazı arkadaşlarımız kovanlarına o kadar güzel baktılarki, bunlarıda yazayım birisi Oktay biriside kaptandı, fakat arılar aşırı teşvikten daha önceki senelerde gelişemedi. Bende diyorumki bakın kovanlarınızda anaarının yavru alanı baldan dolayı yok olursa, ilerde kovanda yok olur, konu bu, ama resmin neresinden bakıpta, Ege'deki arıcıları kötüledim anlamış degilim.
Sonuçta benim yaptıklarım ortada, ne yapıyorsam herkes görüyor.
Sanal konusunda filim çevirenler, bırak kurnaz olarak takılmaya devam etsinler. İş sonuçta gelip icraatlara dayanacak. Ne kadar asıp kessende ortada bir şey yoksa, filim çevirmenin bir anlamıda kalmıyor.
Merhaba ali kadeşim;önceki yorumumla ilgili bir husus cevap yazmamı gerektirdi,15-20 çita arı dedim,doğrudur ERZURUM yöresinin çok yüksek yaylalarından arıları egeye götürüldüğünü söylüyorum burada dikkat edilmesi gereken türkiyenin diğer yöreleri gibi erken sezon bitmiyor sezon eylül ayına kadar devam ediyor.Dolayisiylede arılar çam mevsimine tam kadro olarak gidebiliyordu.beni bilirsin "yalan yok hilaf hiç yok"bütün çalışmalarında kolaylıklar dilerim,saygılar.not:(Bu sezon benim erzurum dönüşüm eylül başlarıydı ve arılarım oldukça kalabalıktı)
Ali bey,2 yıdır her bloga bakıyorum.çam balı konusunda dişe dokunur birşey yazan yok.Çam balı, bal ihracatında önemli bir yere sahip.Heba plan değerlerimize çam balını da ekleyebiliriz.Konuyu gündeme getirdiğin için sagolsın.Çam balı veren bu ormanlara başka agaçlarda dikilse koloni bu kadar zayıflamaz diye düşünüyorum.Öyle arıcılar gördükki baharın arıyı geliştirem diye çok şurup verip gözleri bloke eden,hayat devam ediyor zaman çok şeye gebe.Saglıcakla kalın.
Salih genelde çam bölgelerine bu civardan gidildigi için, son bahardada bu bölgelerde arı dibe vuruyor. İçanadolu ve doğuya doğru arı kolay kolay çalışırken bitmiyor. Benim memleketimde sezon mayısta başlar agustosa kadarda devam eder, arıların gücündede düşme görülmez,Erzurum bizden daha sonra sezonu bitiyor, yalan söyledin demedim zaten::))
Bizim bulundugumuz yerde arıyı ayçiçek bitiriyor, bazı bölgelerdede pamuk bitiriyor, birde arı çamda bitiyor, bu üç nektarda çok baskın yani saganak bal akımı oluyor ve tüm çıtalar bloke ediliyor, bir çok kovan baskın bal geldigindede anaarısını kesiyor. Anaarı kesilmesinin nedenide işçiler içerde yavru görmek istiyor, fakat boş göz yokki anaarıda yavru yapabilsin. Bu yüzden arıların nufus zincirlerinde kopmalar oluyor, bu kopmalar uzadıkçada arılar çok geriye gidiyor hatta sönüyor, hoşça kal.
Vecdi abi aslında çamda o kadar çok arıcı varki, hemde ülkemizin her yerinden. Bu sene çama kadar meslegi arıcılık olanların anası zaten agladı, hiç bir bölğede hedeflenen ballar alınamadı. Bence bu sene çama gelenlerin arısı diğer yıllara oranla daha güçlü. Sezon boyu yağışlar oldu ve yagışlar devamlı arıyı yavruya yatırdı, dolayısı ilede arısının başında duranların arısı güçlüydü.
Bende hep merak etmişimdir çam bölgelerini, iki günlük gezimizde bir çok şeyi yakından görmek nasip oldu. Hayırlısı olur, bu sene geçtide gelecek sene bir bakmışız çamdayız::))
Abi çam nektar salgıladıgında zaten balı bitmiyor, ne kadar güçlü arıyla girersen gir arı bitiyor. Bunun başka agaç ekmekle falan alakası yok, daha resimleri tam yayınlamadık, pürenle çam iç içe ama yavru yapamıyor arılar.
Arıcılar bir kaç sagım yaptıktan sonra çamdan uzak yere çekiyor arıyı, bu bölgede kış yok, bir çıta arıda olsa onu bahara hazırlıyorlar. Bazısı arıyı bitirmeden çamdan çıkarıyor, bazısıda aç gözlülük edip arıyı bitiriyor. Aç gözlünün izahı ise diyorki, burada bahar geldiğinde arının çıtası 10 liraya, al 5 çıta arı, başta akasyaya oradan kanolaya, oradan kestaneye, oradan ayçiçek ve pamuk peşinden çama gir arıyı bitir bahara bir daha al, bu da degişik bir mantık. Fakat yöredeki halk çok fakir. Köylerde çok az olan tarlalarını satmaya başlamışlar, Allahtan hayırlısı bakalım.
Yorum Gönder