AKDENİZE YAZ GELDİ, ÜLKEMİZİN BİR ÇOK YERİ OLDUKÇA SOĞUK

 Ülkemiz tam bir cennet, bir tarafı yaz bir tarafı kış.Aydıncık ta dutlar oldu, malta erikleri oldu, 15 gün sonra kaysılar olmaya başlayacak, bir ay sonra incir olur diyorlar, her incir degil tabiki.

Bu dud cinsi hemen hemen her zaman veriyor.

Malta erikleri, oldu, çilekler oldu .

 Hala dalında portakal var, bu cins valensiya, dalından limon ve greyfurt kopartılıyor.

Buradaki insanlar parayla fazla işleri olmuyor, meyve ve sebzeleri kendi üretiyorlar, herkesin bahçesinde kendine yetecek kadar her cins meyve var, elma armut, kaysı, badem, limon mandalina,portakal, nar, olmayan ağaç yok, bu bölgede ne yetişiyorsa hepsi mevcut. Ekmeklerini fırınlaran almayıp, kendi bugdaylarını ekip, degirmende öğütüp ekmekleri gene kendileri yapmakta, hemen her evde ya inek yada keçi var, dolayısı ile sütü kendileri ürettiklerinden, peynir yoğurt ve yağ işide çözülüyor, ayrıca bu bölgede çok güzel zeytin oluyor ve zeytinlerin yağı çıkartılıyor. Temel yiyecekler kendi ürünleri.Bir çok şeyi yazmayı kesin atlamışımdır.

 Bu portakallar, mayıs ayında tam olğunlaşacakmış, şu an genede güzeller. Ben ise biraz üzgünüm, mayıs ayına kadar burada kalamayacağım.

İşlerin sonuna gelindi, hava sıcaklıkları geceleri 14 veya 15 derecelerde gündüzleri ise 20 derece üstünde. Arılandırılmış ana arı kutularını 3-4 gün gölge yerde bekletip sonra araziye yaymaktayız. İlk defa evimden bu kadar uzaklardayım, gel git yapmayalım dedik, Gebze bir türlü ısınmadı, hava raporlarına bakıyorum, geceleri 4-5 derecelere düşüyor, gündüzleri 10-12 lerde, ana arı üretiminin devamı bu şartlarda olmaz ve bekliyorum, inşallah yakında Gebzeye taşınırız.

 Ana arıların bir kısmı yumurtaya başladı, bundan sonrası kolay, bunca çalışmanın karşılıklarını görmek acayip sevindirici ve mutlu edici olmakta. Günlük yumurta.

Bir başka ana arı gene yumurtaya başlamış.

Çıtalara yavru bağlamıştık, yavrulu petekleri dıştanbağlamıştık.

Ayın 10nu akşamı tohumladığım 5 ana atıdan 2 tane kaldı. Bu ana arı henüz yumurtaya başlamadı. Genelde çift bayıltmalarda 4 gün içinde yumrtaya başlayanlar oluyor, tabi bu süreç 4 günden başlayıp 2 güne kadar çıkabiliyor. Sonuçta anaç olarak yedekleyecegim 4 ana arıdan bir tane kaldı, bununda sonu ne olur belli degil. Bu gibi olumsuzluklar beni acayip üzer, öbür taraftanda yeni tohumlama burada yapmayacaktım, kararımı degiştirdim, bir uygulama daha yapmak için yeniden ana arı belirleyip kafesledim. Gene hırs yaptım....

Bir akdeniz arısını ilk sıraya almıştım, tohumlamaya giren 5 anadan biri akdeniz arısı, ilk tohumlamaya bunu soktum, uzun süredir aletle çalışmadık, elimiz bunda alışsın demiştik. Sonuç, ilk tohumlamaya giren Akdeniz ana arı 5. gün yumurtaya başladı, gülermisin ağlarmısın.....

Bir başka f1 ana arını erkekleri bu günlerde doğmaya başlayacaktı,notlarımda öyle yazıyor. 2010 Yılının f1 lerinden biri, üç yıldır bala çalıştı. Bu gün koloniyi bir açtım 7 çıta yavrusu olmasına rağmen oğula meyletmiş, hemen erkeklerini özel kolonime aldım, memeleri temizledim ve arıyı böldüm, bir posta daha bu arıdan erkek üretmem lazım. Ana arı yaşlandığında oğul kaçınılmaz olmakta. Buralarda arıcılar arımız oğul versin diye bekler biz kapanan memeleri bozduk.

2010 Yılından kalama ana arı şimdilik güvende ama koloni güçlendiği an, kraliçenin ipini çekecekler. Bu kolonide ana arıya davranış çok ilgimi çekti, işçi arılar benim görüşüm kraliçenin etrafın toplanıp, acayip analarına hürmet ediyorlardı, bu gibi davranışı çok nadir görüyorum.
Çalışmalar sürüyor, dumak yok yola devam....