15.01.2018

ARICILIK VE SEZONA HAZIRLIK, BU İŞLER OTURURKEN OLMAZ :)

2018 Yılı baharına erken başlamak için bazı işlere giriştik. İnşallah emeklerimiz karşılığını bulur, bu bir deneme olacak.
Bir miktar arımızı Alanya'ya bıraktık.
Hedefimiz damatlar hazır olduğunda Gebze'ye getirip ana arı üretimine erken başlamak. Ana arı işine ne kadar erken girilirse ilk posta o kadar kıymetli oluyor.
Arıları yerlerine koyduktan sonra biraz dolaşıp geldik polen çekiyorlardı, ilk tur için sulandırılmış hazır şurup verdik.

 12 Ocak cuma akşamı arıları yağmur altında arabaya yükledim, yağmurluk terletiyor, dizlerden bayağı yağmur almışım. Arabada yolda kurudum. Yolculuğa belediyeden şefim Kadir Kaya ve Mollafenari köyünden arıcı Bilal Kabak bana yoldaşlık yaptılar.  İşin garip tarafı ise cuma akşamı çıktığımız yol yaklaşık 2 bin km tutacak ve biz pazartesi işe gelmeliyiz :)
 Cumartesi sabahı arıları yerlerine koyduk ve şurup almaya gittik. Gitmişken Alanya kalesini gezdik.
 Arıların yanına geldiğimizde arılar hareketlenmişti, polen getiriyorlardı eski yerlerinden burası çok sıcaktı.
 Polen getiren arılar.
Sıradan ana arı kontrolleri yapıldı ve sulandırılmış şurup verildi.

Alanyada bana yardımcı olan Mehmet beye ne kadar teşekür etsem azdır. Arı koymak için yer var demişti bende arı koyacak yer değil arıya bakacak birisini arıyorum demiştim kahkaha atmıştı. Gülme komşuna gelir başına gibi bir şey oldu :)
Bir kaç tanede ana arı kutusu götürdüm, birisi bir çıta, birisi iki çıta, ikisi üç çıta civarında sonuçlar ne olacak merak ediyorum.
 Balı fazla olanlardan olmayanlara çıtalı bal aktarıldı.
Bazısına yavru değişimi yapıldı.
Bu işler oturduğunuz yerden yapılmıyor ve hafta sonu 1900 km yol yapıp Gebze'ye döndük gayemiz nedir, ana arı üretimini erkene alabilmek, nasip...
 Sabah kahvaltısını bir yurtta yaptık, güzel sözler gördüm hemde ilk defa :)
Yüz alın, yüzünüz gülsün...
 Aynaya bakmaya yüzünüz olsun, güzel öğütler...
 Bir kaç sene öncesi Alanya kalesini fezmiştik ama üstten gezilmişti bu sefer temelden başladık.
 Kale içinde tapulu yeri olanların durumu zor, vergiler fazla ve zorlananlar evlerini acayip paralara satıyorlarmış restore edilenler el değiştiren evler. Fiyat ise milyon dolarlar konuşuldu.
 Burası yarım günde gezilecek yerler değil. Ama vakit kısıtlı.
 Bilal evine buralardan görüntü atıyordu Allah sonunu hayır etsin bana göre durum vahim...

 Restore edilmiş yapıların restoresine bile güç yetmez...
 Bir kısmı Selçuklular tarafından yapılan kale hala sapa sağlam.
 Kendi aramızda 30-40 senelik beton arme binaların nasıl harap olduğunu ve yıprandığını konuştuk.
 Akdenizin her yerinde karşınıza çıkan kaktüsler, kalede de karşımıza çıktılar. Kesip atın attığınız yerde kök verip yeni bir kaktüs olarak karşınıza çıkıyor.
Kale içinde ata binmiş gelin ve yanındaki çağdaş at motosiklet...
Damat ise yaya :)
Alanya'dan ayrılıp Aydıncık tarafına hareket ettik.
Yol boyu muz tarlaları ve muz için büyük ve yüksek sera çalışmaları vardı. Yerli muz iyi para ediyor. Doğal yöntemler ile bir muzun salkımı 30-40 kilo olurken sera sayesinde 80 ile 120 kiloya çıkan salkımlar oluyormuş.
İster tarlada istersen serada yetiştir...
Yol boyu minik seralı çilek tarlaları var.
Akşam Aydıncıktayız. Balık ziyafeti var.

Tabir yerindeyse burnumuzdan gelene kadar balık yedik....


Sabah seraları gezdik.
Üreticinin malı burada beleş tüketiciye
Ağaçlarıda ziyaret etmeyi ihmal etmedik, dalından portakal.
Hava süper.
Buralardaki insanlar çok çalışkan minicik yerleri bile sürüp ekiyorlar.

Burada da kaktüs var, meyvesinin tadına baktık.
Aynalı göl mağarası, diğer adı Gilindire mağarası.

Bu sarkıt ve dikitlerin milyonlarca yılda oluştuğu söyleniyor. Dünyanın yaşını bilen yok.

Muhteşem manzaralar, daha önce iki sefer gezmiştim bu üçüncü oldu.

Yeni gezenler çok beğendi, hatta şefim sen daha önce anlatmıştın, anlatmakla olmuyor yaşamak lazımmış dedi.

Aydıncık'taki Ziraat mühendisi dostumuzun duvarındaki eski hesaplara göre sıcaklar soğuklar kış ve yaz günleri.
Keçiler çoktan beri gündem dışıydı onlarıda ihmal etmedik, maşallah çok şirinler.

Arkadaşım Ekrem Kara'nın annesi, Duduş ana diyorlar bize börek pişiriyor.
Bu yıl hurmalar tohumlanmadığı için olmamış ve şu an kesilip çöpe atıldı.Hurmalar kendi kendine tozlaşmıyor hurma sahipleri bu işi kendileri elle yapıyor.
Bir kaç yıl önce bahçede güzel bir erik vardı ondan kalem alayım dedim o erik kurumuş. Aynısı var dediler, kısmete bak üzerinde bir tane erik varmış yedim...
Limon çiçek açmış ve üzerinde geçen yılın limonu da dahil boy boy limonlar var.
Limon çiçeği harika kokuyor.
Olan olmayana veriyor, bizde İlhami abimle Ekreme bal verdik.
Bunlarda bizlerde şimdi olmayanlar. Biber patlıcan, salatalık, limon,portakal, greyfurt bir sürü meyve sebze. Kasaların üzerine yazılıyor şu şuna bunu şuna ver :)
Aydıncıktanda pazar öğlen ayrılıyoruz. Dostum Seyit hoca Konya'ya girmeden haber ver karşılayacağım diyor, Allah her şeyin hayırlısını virsin, karşıla bakalım dedik...
Burası mersin ile karaman sınırı tabelanın arkası karaman bu traf mersin, dışarısı buz, iki saat önce gömlekle geziyorduk. Hatta Alanya'da ve Aydıncıkta arabanın klimasını açmak zorunda kalmıştık.
Aydıncıkta birazda yaban mersini topladık.Orada ismi MURT. Geçen yıl Gebze'de pazarda gördüm kilosu 20 liraydı. Aydıncıkta kimse toplamıyor toplasan da markette üzerinde bir lira yazıyordu alan yok. Kuşlar yiyor.
Seyit hocam bizi karşıladı, şu hale bakarmısınız iki gündür ful yiyoruz...
Karışık ızgara, kuzu şiş,sucuk ve adana kebap, tepsiyi bitiremedik...
Bence kebaptan önce bir sürü ıvır zıvır veriyorlar, adamın hızı orada kesiliyor, direk kebapla başlanmalı :)
Soranlarada diyetteyiz diye espiri yapıyoruz :)
Yol üzerinde bekleyenler var konyadan çıkınca bize haber ver.
Yaklaşık iki saat sonra Akşehirdeyiz...
Yemek yememiz mümkün değil, çay içelim dedik iki tur çay demlendi araya tatlı sıkıştırdılar çay kuru kuru gitmezmiş...
Yaptırdıkları etli ekmekleri yolda yersiniz diye yolluk verdiler, birde içinden kangal sucuk çıktı.
Yanımızda gelen arkadaşlarım bunlara inanamadı, biz böyle bir şey beklemiyorduk herkes yıllar öncesine gitmiş, geçmişte her yer böyleydi, misafiri kapmak için insanlar yarışırdı, hala o güzel yürekli insanlar var...

Tüm dostlarıma teşekür ediyorum hepinizden Allah razı olsun...

4 yorum:

Mustafa Doğan dedi ki...

Bunu saymayız ava bekleriz...
:)

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Mustafa bunu bende saymadım :)

Sağlıcakla kalın.

Unknown dedi ki...

Hocam ben gebze ovacık köyünden paylaşırsanız mevsimlere göre arıların hangi aylarda hangi çeçekten faydalandığını benimle paylaşırmısinız teşekkürler.

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Böyle bir çalışma akademik çalışma ister, bizim işimiz değil.